Anne, Emily ve Charlotte yazar olan kardeşler kendi özel hayatlarını korumak için kitaplarını takma adlarıyla kaleme almışlar. Fakat yayınları bütün kitap kitapların tek bir kişi tarafından yazıldığını düşünüp yapılan bi hatayı düzeltmek için Anne ve Charlotte Londra'ya giderler. Bir de erkek kardeşleri Branwell Bronte var, yaşadıkları kasabayı ailesine "illallah" dedirten, alkol ve afyon bitkisinin tiryakisi olmuş genç bir adam. Charlotte'in trende tanıştığı gizemli tavırlar sergileyen bir kadının hayatının içinde bulur kendini. Adaleti sağlamak ve ailesini korumak için John Slade ile iş birliği yapar. Çinli bir korsan Kraliçe ve çocuklarını kaçırmak niyetinde, karşılığında tüm İngilizlerin Çin'i terk etmesini ister. Hayatının aşkıyla kötü bir olay vesilesiyle tanışan Bronte'nin cesur tavırları, Bay Slade'den aldığı güven ve cesaretle yine iş başında. Yaşanan tüm olayların dışında, Bronte ailesini yakından tanıtabileceğiniz bir roman olmuş. Özellik Emily Bronte'nin ruh hali o kadar iyi yansıtılmış ki, Uğultulu Tepeler gibi bir kitabı neden-nasıl yazdığını anlayabiliyorsunuz. Bir süre önce Bronte kardeşleri araştırırken yazdıkları kitapların her biri kendi kişiliklerini yansıttığını okumuştum, bu kitapla da doğrulanmış oldu. Diğer kitapta da olduğu gibi bunda da harika çizimler mevcut. Macera, heyacan ve kimi zaman gerilim dolu bir seriydi, aşk geri planda olsa da ben severek okudum. Yine söylüyorum Bronte hayranlarına mutlaka tavsiye ediyorum.

ManastırLaura J. Rowland · Martı Yayınları · 2017143 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Libraryofmiracles