Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Şamanlığın inanç ve geleneklerimiz üzerinde ne kadar etkisi bulunduğunu uzun bir süredir merak etmekteydim. Şimdiye kadar internet ortamında karşıma çıkan bilgiler batıl inanç ve kullanmış olduğumuz isimler üzerinde yoğunlaşmaktaydı. Daha sağlıklı bilgiye ulaşmak amacıyla konusunda uzman bir yazardan Fuzuli Bayat’tan Şamanlığın ne olduğunu, ayrıca inanç ve geleneklerimiz üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu öğrenmek ve ilk incelemeyi yaparak kitabın okurlarla tanışmasına aracılık etmek istedim. Fuzuli Bayat, Azerbaycan doğumlu bir akademisyen. Dede Korkut Ansiklopedisi hazırlama kurulunda da görev almış, Mitoloji, Türk Şaman metinleri ve Oğuz Kağan Destanı gibi konularda 12 adet kitabı yayınlanmış bir profesör. Kitabı okumadan önce; Şamanlığın etkisinin, gidenin ardından su dökülmesi, tahtaya üç defa vurmak, ölünün ardından kırkıncı gün ruhunun kovulması, kurşun döktürmek, çaput bağlayıp dilek tutulması gibi bugün batıl inanç olarak kabul edilen davranışlardan ibaret olduğunu düşünüyordum. Kitabı okudukça, ilk önce “Şamanist” kelimesinden çok “Şamanlık” ifadesinin daha doğru olduğunu ve Şamanlığın din değil, dinle ilgili olduğunu öğreniyoruz. Şamanlık sadece Müslümanlığı değil, diğer dinleri de (Manihaizm, Budizm, Hristiyanlık, Musevilik, ) etkilemiş ve aynı şekilde bu dinlerden etkilenmiştir. Benim açımdan ilginç bir tesadüfle bir sonraki okuduğum kitap Büyük Umutlar (Charles Dickens)da, ölünün ardından kırkıncı gün ruhunun uzaklaşmasına rastladım. Bu karşılıklı etkileşimin sadece ritüel ve geleneklerle sınırlı olmadığını öğreniyoruz Fuzuli Bayat’tan. Anadolu sufizmi, Mevlevilik ve Bektaşilik üzerinde somut örneklerle Şaman öğelerine yer veriliyor kitapta. “Dünya yükünü üstünden atmanın çile çıkartmağa transformasyon edildiği Türk Halk Sufizmi, Şamanlıktan aldığı uzaklaşma veya uzaklaştırılma ritini İslami bir kisveye bürümüştür.”(riyazet ve çile) s. 47 “Yeseviye, Bektaşiye, Mevleviye tarikatlarının sema/semah sürecindeki ritmik oyunları, kökeni açısından Şaman oyununun daha gelişmiş şeklidir. Alevi-Bektaşiler ve Mevleviler de semaya kalkmakla ruha ulaşırlardı…Sema merasimi zamanı hem Yesevi, hem de Anadolu erenleri kuş uçuşuna benzer hareketler etmekle İslam’dan önceki Şamanların oyun zamanı kuşa çevrilip göklere uçmalarını yansıtıyorlardı.” S. 219 Nitekim Şaman teriminin de oynayan, zıplayan anlamında olduğu düşünüldüğünde inanç ve tarikatlar üzerindeki Şaman etkisi daha çarpıcı bir şekilde ortaya çıkıyor. Bunların dışında özellikle Şamanların koruyucu ruhu olan Emegeret’i, Türk kilimlerinde çok sık rastanan motif olarak hatırladığımda ve ülkemizde bir dönem sık kulanılan Perihan isminin Şaman ruhu anlamına geldiğini öğrendiğimde doğru kitabı bulduğumu anladım. İncelemeye 278. Sayfadaki şu alıntıyla son veriyorum. “Türk boyları her ne kadar Müslüman veya Hristiyan, yahut da Budist olmuş olsalar da, halk inanç ve geleneklerinin temelinde Şamanist olarak kalmışlardır. Batıl inanç olarak adlandırılarak takip edilmesine, iklim ve doğa koşullarının farklılığına ve yaşadıkları ülkelerdeki kültür ve inanç sistemlerine rağmen Şamanlık canlılığını bütün zamanlarda koruyabilmiştir.”
Ana Hatlarıyla Türk Şamanlığı
Ana Hatlarıyla Türk ŞamanlığıFuzuli Bayat · Ötüken Neşriyat · 201781 okunma
··
274 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Sinan Yazici okurunun profil resmi
Şamanlık eski türk inanci olarak merak ettiğim konuların başında geliyordu. Bu konu hakkında okuduğum ilk kitap ve son derece keyifli , akıcı ve bilgi dolu bir eser.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Fuzuli Bayat bu konu üzerinde çok değerli çalışmaları olan bir akademisyen. Bu kitapla başlamak bence de doğru bir tercih.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.