Yalçın Tosun'u ilk kez okudum. Bu kitabın kıvamının, dilinin, öykülerinin, atmosferinin birbirine çok uymuş, tam tadını bulmuş bir eser olduğunu düşünüyorum açıkçası. Yalçın Tosun'un hikâyelerindeki karakterler istismarlarla dolu hayatlarının ortasında durup bize bakıyorlar. Bazı hikâyeler muhteşem bir seviyeye ulaştığındaysa zihnimize resimler kazınıyor; sanki kurgulanmış, bir yazarın zihninden kağıda dökülmüş edebiyat kelimeleri değil de hayatın kendisinden gelip kağıtlar arasında hikâyelerde yaşamaya başlamış yaralı, ezilmiş, yaşadığı hayatın ağırlığıyla kamburuyla dolaşan insanlar tanıyoruz. Edebiyatın güzelliğini insana hatırlatan, yakıcı, çok acı bir şey bu kitap. Murat Özyaşar'ın insanı afallatan Ayna Çarpması adlı kitabından sonra Yalçın Tosun'un bu kitabını da 2018'in güzel edebiyat listesine ekliyorum. Okumayan herkese öneririm.