İslam; barış ve hoşgörü. Teslimiyet, yakarış ve huzur. Sıralamaya kalkarsak eğer muhtemelen kelimelerin dahi tükeneceği bir inanış biçimidir İslam.
Sezai Karakoç’un gözüyle İslam’ın nasıl olması gerektiğinin bir amentüsüdür bu eser. Diriliş insanının nasıl olması gerektiği, örnek devlet, örnek toplum ve hatta İslam’a örnek kültürlerin yazarın gözündeki değeridir Diriliş Neslinin Amentüsü.
Müslümanın en büyük düşmanı da Müslüman kılığına girmiş, leş yiyicilerdir. Yoksa kurallar belli, kaideler belli. Güzelce yaşamı idame etmek varken, ötekileştirmek, ayrıştırmak, bölmek neden ki. Bunlar kimlere hizmet eder? Bölünmüş bir toplumdan kimler nemalanmak ister? Ve yine bu yıkıma son verecekler kimler? Haydi “Diriliş Erleri” varsanız eğer yolunuz açık olsun.
Sezai Karakoç bu eseri 1975-1976 yıllarında yayında olan Diriliş Dergisi’nde yayınlanmış metinlerin toplanıp kitap halini almış şeklidir. Bana
Ermiş adlı eserini anımsattı. Direk yazarın ağzından çıkan bu çağırma, sesleniş ise insanı kendinden alır nitelikteydi. Kişinin kendisini sorgulamaya, asıl amacının şu anki yaşantısı olmadığına ve topluma daha yararlı bireyler olmak için düşünmeye itiyor.
Yani Sezai Hocam parti kur oy vereyim diyorum. Ben beğendim. Okunulası ve tavsiye edilesi.
Sevgi ile kalın…
***************************************
Anne ölünce çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde bir siyah çubuk
Ağzında küçük bir leke
Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünür gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne
Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne
#SezaiKarakoç