Fakir bir köylü çocuğu olarak başladığı hayatını devrimci sonra PKK’lı, afçı sonra iyi bir eş iyi bir baba, çalışkan bir işçi sonunda Ergenekon suçlamasıyla yargılanan ve Silivri’de yatan Rızgar’ın gerçek hayattan derlenen hikayesini okuduk.
Yazar; edebi kaygısı olmadan yalın ve samimi bir dille kaleme almış romanı. Bu yaşananlar sadece çaresizlik, cahillik ve koşulsuz itaate bağlı olmamalı. Rızgar’ın sorgulayan, tercih yapabilen, yaptığı tercihlerin sonuçlarına katlanabilen biri olduğu düşünüyorum.