Shakespeare'den bahsediyoruz. Kıvrak bir zeka, yerinde durmayan âteşin bir nükte anlayışı ve kelime oyunlarıyla ne kızı verir ne dünürü küstürür şekilde Fransa-İngiltere arasındaki savaşın anlatımı. Orjinal metin ile birlikte (tamamen anlaşılmasa bile) okunması alınan zevki arttırıyor. Hele üstüne 1989 yapımı Kenneth Branagh'ın uyarlama filmi izlenirse evde kanepeye binip, at diye, Agincourt meydanlarına atlamak işten bile değil. Yer yer Türklere yer Fransızlara giydirilen bir oyun olsa da mertlik, diğergamlık ve asalet kavramlarının altının çizildiği bu eser, içinde bazı dillere pelesenk olmuş ifadeleri keşfetmek için bile okunmaya değer!