Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Yusuf Atılgan benim için post modernizmin baş yazarlarından biri. Gerek Aylak Adam, gerek Anayurt Oteli haklarında ne kadar konuşulsa eksik kalacak, çokyönlü, uzantıları derin, uç kitaplardı. Onları bu "uç"a getiren neydi benim için? Elbette olayları. Günlük uzaklıklar. Yakının içindeki uzaklıklar, yaşarken dünyaya, dokunurken dokunduğuna, severken sevdiğine olan uzaklıklar. Bu bana kitaptan geçmedi. Kitabın bana aktardığı benle dönüşüme uğradı, ve Yusuf Atılgan'ın yazını öylesine özgün ki ben yaşadığım sürece zihnimin bi' kısmında yaşattığım o olaylar hep dönüşecek. Seviyorum! Başlarken acayip heyecanlı olduğum bu kitabın ortalarında durmak istedim ısrarlıca çünkü bu öykülerin bitmesini hiç istemedim. Neredeyse her hikayeden sonra heceleyerek olağanüstü dedim. Öyleler! Hani, bazı hikayeler olur bi' parabol çizerler başlangıçları ve bitişleri alçakçadır fakat yükseldikleri bi'orta kısım vardır. Ya da bi' tür hikaye sonunda ağır bi' darbeyle noktalar olayı, sanki her şey sondaki vurgun içindir. Yusuf Atılgan çok deli dolu, rafting gibi! Onun hikayesinde asla beklendik bi' yön yok. Tarzsızca, kendi özgünlüğünü vurguluyor. Bazı hikayeler o kadar "yok artık"tı ki benim için... Öykünün konusunun, diyaloglarının nasıl böylesine ahenkli bir arada, dalga dalga uydurulabileceğine aklım ermedi. Baş döndürücü doğru tanım olur. Hikayelerin akıcılığı, maceracı, o raftingli ruhu asla yazındaki özü görmemi engellemedi. Hikayeciliği farklı güzel Atılgan'ın. Yazar yer yer köy, yer yer şehir hayatını, yer yer hayvanların hayatını fablvari bi' şekilde ele almış öykülerinde. Bu üç ayrışımın aynı olduğu yön onların yalnızlıkları; köy ahalisine karşı deli, işsiz adama karşı akrabaları, tavuğa karşı kümes. Aşk, para, iş, korku... aslında konuya nokta koyamam çünkü Atılgan'ın noktası çok belirsiz. O hikayelerin ortasında çok güzel vurgular yapıyor ama sonlarda hiç belirli nokta göremedim ben. Bunu çok özgün buldum. O nokta konmayınca sanki hikaye hep tamamlanmaya, yorumlanmaya bi' kapı aralamış gibi hissettirdi bana. Kısacası sevdim bu kitabı, hem de çok! Yalnızsever hallerini, içgörür diyaloglarını, göğe baktıran kurgularını sevdim. Öyküsever herkese bu özgün kalemi içtenlikle öneririm!
Bütün Öyküleri
Bütün ÖyküleriYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20192,291 okunma
··
78 görüntüleme
Portakal Çiçeği okurunun profil resmi
Hikayenin sonunu öğrenmeyince huzursuz olan ben için zor bir yazar Yusuf Atılgan. Anayurt otelini okuduğumdaki hissi tanımlayacak olsam, yine "huzursuzluk", "rahatsızlık", "bir sevememezlik" derdim sanırım. Kitabı biraz daha olgunlaşınca, bir kere daha okuyacağım, bir daha şans vereceğim demiştim. Belki o zaman şimdidir:) Elinize sağlık, güzel bir inceleme olmuş.
meltem şen okurunun profil resmi
Anayurt Oteli benim de çok sevdiğim ve tekrar okumak istediğim bi' kitap. Kesinlikle sonuna kadar okuyup o hiç'li ama dopdolu hissi, kitabın sizde yaratacağı tarifsizliği yaşamalısınız. Düşünceleriniz için teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.