Yalan yok kitabın sonunu ilk 30 sayfada anlıyorsunuz. Ama böyle kitaplar olur ya hani aslında ne olacağı baştan sona bilinir ama yine de okutturur kendini. Sen Yokken de tam olarak öyle. Ayrıca yer yer güldüren çokça duygulandıran bir kitap kendisi. Daha başlangıcıyla sizi kederlere salıyor.
Çiçek, birlikte büyüdüğü İpek'e belki de bu hayattaki en kıymetli varlığını emanet ediyor. İpek ise hiç tereddüt etmeden karşısına çıkan her türlü engelle savaşarak o emanete gözü gibi bakıyor. Tabi zamanla bu engeller şekil değiştirip başka sorunlar doğuruyor. Hikayeyi ve karakterleri genel olarak çok sevdim ben. Özellikle İpek ile Çiçek'in arasındaki bağ beni çok etkiledi. Arada bir Cemal'e sinir oldum ama bu tür kitaplarda mutlaka birilerine sinir oluruz değil mi? Olmazsa olmaz yani.
Bir kitap olsun, çerezlik olsun, aşk olsun, kolay okunsun, anlatımı da güzel olsun diyorsanız eğer bu kitap aradığınız kitap.