Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Başka Bir Hikaye Etkinliği 3 (11-18.08.2018)
Etkinlik sona ermiştir Katılan herkese çok teşekkür ederim. ----------------- Evet, #32033924 iletisinde açıkladığım etkinliğin üçüncü haftasında Sait Faik ABASIYANIK'ın Mahalle Kahvesi kitabında bulunan Plajdaki Ayna adlı öyküsünü okuyup değerlendireceğiz. İlk hafta hikayesine yapılan yorumları #32034196 iletisinde, ikinci hafta hikayesiniyle ilgili yorumları ise #32267275 görebilirsiniz. Etkinliğe katılmak isteyen arkadaşlar hikayeyi okuduktan/dinledikten sonra düşüncelerini yorum olarak aşağıya bırakırsa sevinirim.. Herkese iyi okumalar/dinlemeler LİNKLER KALDIRILMIŞTIR.
··
5 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Osman Y. okurunun profil resmi
Bu hikaye biraz öksüz kalmış, belki de ruhuna uygun olarak hikayenin. Aklıma Sait Faik uzmanı İbrahim geldi nerededir gördü mü bu hikayeyi diye, yorumlamasını isterdim. Durum anlatıcısı işte, başı sonu önemli değil bir mevzunun kenarında geziniyor yazar. Ayna demek yüzleşmek demek, insanın ayna yardımı olmadan göremeyeceği tek şey "kendi yüzü". Çocuk niye böyle yaramaz niye uyumsuz işte böyleyken böyle.. Anne de biçare bir bakıma ya da öyle gelişmiş hayatı, öyle sürüklenmiş ve bir yerden sonra aynaya bakmamış artık, böyleyken böyle. Adam da şaşkın işte, içindeki hayvan da aynaları sevmiyor elbette, yüzleşmeden sürüklenmek kolay geliyor. Sonra insan olmaya doğru ilerleyince vicdanının sesiyle, bir de ayna çıkınca karşısına kırıyor işte , ayna ve aynasızlık arasında kalmamak için daha fazla belki de. İlk aklıma gelen bunlar oldu, teşekkürler etkinlik için.
Erhan okurunun profil resmi
Eline sağlık, güzel hikaye aslında rahasız etse de, varolanı yazıyor farklı bir şey değil Sait Faik- o hayvan herkesin içinde var, faklı şekillerde gösteriyor kendini yalnız. Günümüzde abes gelen şeyler daha çok kontrol ediliyor bilinç tarafından, ama sezen aksunun dediği gibi masum değiliz hiç birimiz. Çok teşekkürler, güzel yorumun ve etkinliğe katkın için.
Nilüfer okurunun profil resmi
Erhan Bey, hikayeyi okudum aslında siz daha paylaşır paylaşmaz da ne yazacağımı bilemedim. Çocuğa üzüldüm, anneye kızdım, durumdan iğrendim. Yazarın çocukla konuştuğu bölüm çok iyiydi çocuğun saf cümleleri toplumsal yanlışları çok güzel ortaya koyuyordu. Sonrası şaşırtıcı gelişti. Yazar sebepsiz kırdım dese de benim hissettiğim isyan... Aynayı kırmak isyan, herşeye, önce kendine sonra dünyaya...
Erhan okurunun profil resmi
Teşekkürler düşüncelerinizi paylaştığınız için yine de. Evet belirttiğiniz şeyler, ahlaki değerlerimiz nedeniyle oldukça rahatsız ediyor bizleri. Okuduğumuz şey yeraltı edebiyatından bir hikaye olsaydı belki daha hoş karşılayabilirdik. Ya da Sefiller'de mesela benzer bir sahneyle karşılaşsaydık, fazla önemsemeyebilirdik. Ama Sait Faik olunca olay, kendi yaşamış gibi anlatınca belki farklı bir şey hissediyoruz haliyle. Sanki orada bizim kafamıza atıyor zeytinleri çocuk, biz arınmaya çalışıyoruz denizde. Tabi bunları bir erkek olarak söylüyorum ben:) Ayna var tabi hikayeye ismini veren, evet isyan belki, öfke yani, belki de çaresizlik - bilmiyorum bakalım. Teşekkürler katkınız için
2 sonraki yanıtı göster
L Büşra A. okurunun profil resmi
Öncelikle etkinlik için teşekkür ederim.😊 Hikaye için yorumum : "Aynaya düşman kesilmek, onunla dost olmak da mümkün. İnsan isterse pek âlâ bir aynayı kırma sebebini felsefeye edebiyata, ruhiyata, tıbba, sinire yükleyebilir. Benim plâjdaki aynayı kırmamın sebebi ise kat’iyen yoktur." Anlatan kişinin çocukla yaptığı diyalog doğal inandırıcıydı. Çocuğun yaramazlığın ne demek olduğunu, onu anlamak için gösterdiği çabayı hemen anlatması hoşuma gitti. "Oradan âdeta erimiş bir öğle aydınlığına çıktığım zaman şakaklarında bir zonklama vardı." Suçluluk ve kirlilik halini ifade ediyor gibi geldi.. sonrasında şunları söylüyor: ... Plâja temizlenmek, bir şeyden silkinmek, ferahlanmak için mi koştum... Belki bunu anlatıcının nedenlerini tam bilmediği bir nedeni olabilir bilemiyorum tabi... Aynayı iç sıkıntısıyla, ne olduğunu da anlayamadığı bir iç sıkıntısıyla, pek de fazla önemsemeden, belki de atacağı taşın aynayı kırabileceğini düşünmeden kırmış olabilir.. Güzel bir hikayeydi beğendim.😊
Erhan okurunun profil resmi
Teşekkürler Büşra hanım, bu haftanın yorumlamalarına başladığınız için. Güzel bir hikaye evet, ama rahatsız edici unsurlar da mevcut. Belki de kendisini görmek istemediği için kırmıştır aynayı kim bilir? Bakalım hafta boyunca başka yorumlayacak olacak mı hikeyeyi, elinize sağlık .
1 sonraki yanıtı göster
Lightmorelight okurunun profil resmi
Etkinlik için tskkrler, Erhan bey. Hikayeyi gelecek olursak, sait faik iyiki okumamisim bu güne kadar. Çöp desek yeridir. Yok ayna, yok çirkinlik. Esas yazarin içi pis :)), aynayı kırsa ne olacak.
Erhan okurunun profil resmi
Rica ederim, Sait Faik konusunda size katılmam mümkün değil ama, bu hikayeyi içinde rahatsız edici öğeler olsa da özellikle seçtim, geçen haftanın hikayesi ile benzer yönler var diye içinde. Durum hikayesi yazar Sait Faik, durumu yazar genelde- yani o bahsettiğiniz pislik Sait Faik'in değil belli etse de etmese de herkesin içinde aslında. Yaşam sevinciyle dolu da epey hikayesi vardır. Türk edebiyatında çöp olarak nitelendirilebilecek belki de en son adamdır Sait Faik. Ve diğer söylediğim herşeyin aksine bu subjektif bir görüş değil. Teşekkürler katkınız için.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.