Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Kadın...
Akılları daima kurcalayan bir konu vardır: Aşkta son durak evlilik midir, diye. İnsan aşık olduğu kişiyi, aslında olmadığı romantik bir idealize içine alır. Sık sık görüşememek veya her an yanında istemek duygusunu oluşturan zor koşulların içinde gelişir bu. Evlilik içinde "Akşama lahmacun yiyelim mi?" diyen bir erkek, "gelirken soğan al" diyen bir kadın, o romantik idealin aslında gerçekten İDEA olduğunu ispat eder ve aşkın metafiziği çöker. Sanırım evlilik denen kurum, ilkelerini aşktan almış. Sadakat, sonsuza dek mutlu olmak, tükenmeyen tutkulu anlar, inanç, cesaret gibi. Toplum da buna aynı evde yaşamak ve bebek yapmak gibi meşruiyetleri eklemiş... Aşkın taklidini evlilikte arayanlar, genelde bu romantik beklentiyi tatmin edememektedir. Bu çok ciddi bir sorun... ~ "Aşka aşktan başka amaç arayan aşkın, kendi kendine yetersizliğidir evlilik!" Simone de Beauvour, Sorbonne'de okumuş; Jean Paul Sarte'ın öğrencisi, kalemi güçlü yazar bir kadın. Konumunun ve birikiminin hakkını veren bir kitap yazmış. Özellikle kadın psikolojisinin derinliklerine dair korkutucu ayrıntılar veriyor. İnsanlığı iki farklı yanlış fikir konusunda uyarıyor: 1) Anne olmanın bir kadını mutlu kılmaya ve tüm arzularını gidermeye yeteceği inancı 2) Çocuğun yalnız ana kucağında mutlu olacağı inancı Bugün anket olarak da değerlendirmeye aldığım, oldukça sarsıcı bir savı var: Analık içgüdüsü diye bir şey yoktur. Bu hiç değilse insan türüne uygulanamaz. Annenin çocuk karşısındaki tutumu, toplum içindeki durumuyla analığı yüklenişine bağlıdır, diyor. Bu iddiayı annelerle konuşup doğruluğu üstünde düşünmek gerekir...
Kadın - İkinci Cins 2
Kadın - İkinci Cins 2Simone de Beauvoir · Payel Yayınevi · 1993264 okunma
·
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.