“Ebû Hanîfe’nin dedelerinin ana yurdu olan bölgede Türkler de dahil birçok Müslüman kavmin yaşamakta oluşu onun aslen Türk olabileceği ihtimalini de akla getirmektedir.7
Dedesi Zûta, Kûfe’de Hz. Ali (radıyallahu anh) ile karşılaşmış ve onu son derece sevmiştir. Nevrûz bayramı münâsebetiyle Hz. Ali’ye pâluze (pelte-muhallebi) ikram etmiş, Hz. Ali (radıyallahu anh), onu ve oğlu Sabit’i de çok sevmiş, Sabit’e hayırlı bir evlâd vermesi için duâ etmiş, hayır ve bereket duâsında bulunmuş ona ve zürriyetine hayır duâ etmiştir.