Acısıyla, tatlısıyla hayat gailesi içinde savrulurken farkına varamadan, hepimizin yaptığı gibi, eş geçtiğimiz küçük zenginliklerin en büyük nimetler olduğunu fark ettiğinde çok geçti. Nefes alabilmek, göz açıp kapayabilmek, adım atmak, birine selam vermek, canının bir meyveyi çekebilmesi, çiçeğin kokusunu duymak, rengine hayran olmak, akan suyun şırıltısını dinlemek, bülbülün sesine uyanmak, uzaklardan gelen bir nağmenin peşinden anılara dalmak, yağmurda ıslanmak, çocuğunun başını okşamak... Büyük lütufmuş.