Samimi bir itirafta bulunayım. Bu kitabi Anne Frank'ın hatıra defteriyle karıştırıp aldım. Neden ve nasıl karıştırdım. İnanın bilmiyorum. Arka kapağını okusaydım, "aa bu o kitap değil" diyere bırakırdım çünkü.
Son iki günümle ilgili bu kitap dışında hiçbir şey konuşamam. Hatta su ısıtıcıyı bile okuma koltuğumun yanına yerleştirdim. Kahve yapmak için bile yerimden kalkmadım. Beni o derece yerime mıhladı.
"Fakir edebiyatı" yapmadan, fakirliğin yazıldığı bir kitap.
Kitap kapağındaki çocuk benim olsa pamuklara sarar, mini mini kavanozlara turşunu kurardım heralde.
Baba'nın problemli olması bir yana, annede de kusurlar buldum. Her zaman derim kitapta bu oldu, şöyleyken böyle diye özet içeren yorumlar yapmayı sevmiyorum.
Hissettiklerimi söylemekten yanayım. Vallahi bi daha kimseyle "içimizdeki irlandalı" diye dalga geçmiycem. Kitapta adı gecen semtleri falan araştırdım, ismi geçen kalenin fotoğraflarına baktım. Hatta kitap kapağı fotoğrafının çözünürlüğu iyi olanını bulursam bastırıp tablo yaptırmayı düşünüyorum. İyki karıştırmışım da okumuşum.
Zaten hatırat olduğundan önemli bir birincil kaynak. Dönemi ve şartlarını izlemek için de önemli bir eser. Ben inanılmaz sevdim.