Aslında Sultan 2. Abdülhamit tahta yeni geçtiğinde 93 harbinden dolayı devletin kaburgaları çatlamıştı.Doğudan ve batıdan gelen Rus işgali memleketi perişan etti.Doğudan kitleler halinde insanlar Rus işgalinden kaçıp iç kesimlere yerleşiyor.Osmanlı devletinin beş asırlık omurgası olan Rumeli toprakları elden çıkıyor.Rumelidekiler de Anadolu'ya sığınıyor.Bugünkü şartlarda üç bin tane gariban Suriyeli kardeşimizi ülkemize sığındı diye bizim millet dayanamadı.Onbinlerce insan sirkülasyonunun yaşanması o dönem için pek de basit bir şey değil.
Devlet içinde bu kadar kargaşa yaşanırken Sultan 2. Abdülhamit Han'ın bu faciayı hissettirmeden devleti ayakta tutması hayranlık uyandıracak bir hadise iken bunu ancak öldüğünden sonra anlayabildiler.Samih Nafiz Tansu'nun teşkilatı mahsusa başkanı Hüsamettin Ertürk'ün hatıralarını ses kaydı alarak derlediği İki Devrin Perde Arkası adlı eserinde Sultan Abdülhamit'in sürgündeyken ziyaretine gelen Enver Paşa'ya öğütleri dönemi oldukça güzel özetlemektedir.