Ikisi de büyük bir çekingenlikle çimenden yapılmış bir seddin üzerini bir aşk sığınağı ad ederek oturdular. ...Celal bey, Dilber'in ellerinden tutarak
Üşüyor musun? Bu hafif rüzgar çiçeklerin nefesidir. Sana dokunmaz değil mi?
- Hayır. Bana bu manzara, bu büyüklük dokunuyor.