Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Sade'ı Yakmamalı!
Sade'ı Yakmalı mı? Simone de Beauvoir benim önceden ismini duyup merak ettiğim bir yazardır. Yaşlılık üzerine bir kitabını görmüştüm ve birkaç yerde daha dikkatimi çekmişti. Marquis de Sade'ı ise Ataç'tan duyardım, Ataç, Fransız edebiyatıyla arası iyi olan bir yazardır bana göre, bunu söylememin nedeni sevgisini bilmemden çok eserlerinde çokluk bu edebiyatın ürünlerine ve yazarlarına atıflarda bulunmasındandır, bunun üzerine de artık Ataç Fransız edebiyatını ister sevsin ister sevmesin ilgisinden dolayı ben onun bu edebiyatla arasının iyi olduğunu söyleyebilirim. Sade'ı bu sene üniversitede öğretmenim olan Ceza Hukuku Doçenti Yusuf Yaşar'dan da duymam benim Sade'a olan merakımı artırdı. YKY mağazasında gezerken de belleğimde kendilerine yer edinmiş bu iki ismi bir arada görünce bu kitabı satın aldım. Kitabın içeriğiyle ilgili bahislerime geçmeden genel olarak kitap hakkında düşündüklerimden bahsedeceğim ve birkaç şeye işaret edeceğim; Ben daha önce ismi geçen iki yazarın eserlerini de okumamıştım, kitapta ise Beauvoir, doğal olarak Sade'ın eserlerine atıfla denemesini yazmış. Burada söylemek istediğim şey, daha önce Beauvoir okumadan anlatımının bana garip geldiğini farkettim, Sade'ı da okumadığım için eserlerine yapılan atıflar kafamda yerine oturmadı. Bunun için kitabın iki yazar için de başlangıç kitabı olamayacağını düşünüyorum. Kitabın içeriğine gelirsem; Zannedersem burada benim her zaman söylediğim bir şeyi tekrarlamam kitapta bahsedilen öğretilerle de örtüşür, ben kendi içimden çıkarak bir şeyi yorumlayamam en fazla kendimden bilebilirim diyerek kitabı anlatmaya başlayacağım. Sade'ı, bu kitaptan anladıklarım, Ataç ve Yusuf Yaşar'dan aklımda kalanlarla değerlendireceğim. Sade'da her şeyden önce öne çıkan iki şey, cinsellik ve suç. Bu ikisinin sentezinin öğretisini oluşturmaya çalışmış, hayatı boyunca, tabi ki bu çabanın uygulamaya geçtiği alanlarda devletin bol bol müdahalesi olmuş Sade'a ve cezalar çekmiş. Toplumdan dışlanmış ve ailesi bile onun eserlerine saygı duymamış, kitapta bahsediliyor, on ciltlik güncelerini öz oğlu ihbar ederek imhasını sağlamış. Sade bana değerli göründü, bunun nedeni kendi hayatını bir deney gibi kullanıp toplumsal bir düzeni canlandırmaya tekil bir şekilde başlamasıdır. Kitabı okurken aklıma ütopyalar geldi, zamandan ve mekandan bağımsız düşsel ülkeler ki bunların örneklerini en saygın yazarlar, filozoflar ortaya koyar. Oysa benim kişisel yorumum Sade kalemiyle bir düşsel ülke kurmasa da bir ütopik toplum kafasında vardı ve kendisi o toplumda yaşıyor gibi davrandı. Bunu böyle söylememin nedeni hayatında önemli bir rolü olan ve yazılarında en çok işlediği konunun cinsellik ve suç olguları olması. Bir ütopyanın da devlet yönetiminden hariç en çok üzerinde durulan konuları bunlardır. Hatta savımı bir ileriye götürüp Sade'ın devlet konusunda da özgünlüğünün olduğunu öne süreceğim. İnsanların suç işlemesi ve bunun doğallığı Sade'da öyle bir düzenlenmiştir ki devlet zaten örtülü olarak belirmektedir, düzenleyici bir devlet değil insanlara karışmayan organize devlet. Bunu da kitaptaki bir yere atıfla biraz daha açıklayacağım; Sade'a göre çocuğu öldürülen bir babanın kan davası gütmesi olağan ama bir hakimin cezaya gitmesi yanlıştır bunun nedeni olarak kişisel sınırlar içinden çıkamayan insanı belirtmiş Sade. Yani kişisel sınırlar içinden çıkamayan bir iktidar, egemenlik devlete verilmediği için sadece insan katılımlı, bağlı devlet olacaktır, o devlet de Sade'ın kurduğu şiddet içeren cinsellik ve doğal görülen suçları engellemeye değil yaşatmaya yöneliktir, toplum da aynı şekilde... Kitabın içeriği hakkında söylenecek şeyler genişletilebilir ama bahsetmek istediğim, daha çok önemsediğim başka bir nokta daha var. Sade ve daha bir çok filozof, yazar doğallıktan dem vururlar, kafalarında doğal yapılar kurgularlar, kendi isteklerine kılıf olarak doğanın sert yapısını gösterirler, doğadaki aşağılama olgusunun insanda yapay olarak kaldırıldığını oysa yaşatılması gerektiğini söylerler, bunu bir düşünür yapabilir. Bunları yapan bir insan adı üzerinde yazar, düşünür... daha bir çok ismi de var. Doğallıktan tamamen kopmuş, ki hatta insani vasıflarını yitirmiş bedenini sadece düşünü uğruna özgülemiş, kimi kısmı körelmiş, kimi kısmını kuramı gereğince iyi kullanmış bir yazar nasıl olup da temelini doğaya dayandırıyor. Yere eğilip toprak görmemiş insanlar nasıl oluyor da doğallıktan bahsediyorlar. Doğa içerisinde adaletsizlik, karmaşa, şiddet içerse de aynı vahşi dişler bazen bir yavruyu yaralamadan taşımaya da yarar. Kargalar hırsızdır ama tohum yayarlar daha bir sürü örnekle doğa sevgi de doludur... Ama hayatını şatosunda geçirmiş (isminde olan "de" den de anlaşılacağı üzere soylu olan birisi), cinsel açıdan tatmini bir türlü sağlayamamış, ayrıca şiddet ihtiyacını tatmin edememiş bir insan gelir size kendi beceriksizliklerini dünya olarak yansıtır. Sade'ı okuyacağım, dünyasını göreceğim sonra da köyümde oturup doğaya bakacağım, bir de ben yorumlayacağım doğanın sürekli aşağılama, şiddet, acı içerdiğini, ama benim yorumum şatomun içerisinde hizmetkarımla cinsel ilişkiye girip vücuduma zarar verdikten sonra camdan baktığım doğada olmayacak, güneşin ısıttığı bir kayadan uçsuz bucaksız bozkıra bakarak yorumlayacağım. Kuşların kanat çırptığı karıncaların yemek taşıdığı, başakların rüzgara karşı sallandığı, toprağın umut koktuğu doğadan olacak...
Sade'ı Yakmalı mı?
Sade'ı Yakmalı mı?Simone de Beauvoir · Yapı Kredi Yayınları · 2019645 okunma
··
45 görüntüleme
Sena Yorulmaz okurunun profil resmi
En en en sevdiğim incelemen bu oldu. Okurken ne kadar uzun diye bakmaya gerek duymadan, sıkılmadan ve hatta bitmesin isteyerek okudum. Yorumumu çok uzatmak istemiyorum ancak şunu söylemeliyim ki son kısmı okurken yazımına, düşüncene, hislerine bu his değil dersen kalemine, bakış açına hayran kaldım. Neden bilmiyorum o son kısım beni çok etkiledi. Bu güzel yazı ve bana yaşattığın hisler için teşekkür ederim 😊
Batuhan okurunun profil resmi
Sena ben de sana teşekkür ediyorum, yorumun için, elimden geldiğince senin önerilerini önemseyerek yazıyorum, beğenmen beni mutlu etti 🙋‍♂️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.