Emine
"Hep Meclis'te buluşuyoruz, bu sefer Eski Antakya sokaklarında olalım" dedik. Bir maceraya atıldık da sonu hüsran oldu. Mekana gittik bir de ne görelim kapı duvar. Meğerse tadilata girmişler. Biz de başka bir mekana geçmek durumunda kaldık. Gürültülü bir mekan olmasına karşın sayın işletmeci bey amca merdivenin yanındaki çatıya bizim için masa koydu da rahatça sohbet edebildik. Altı ay kadar önce çöktüğünü söyleyip bizi biraz tedirgin etti de neyse ki biz sağ salim çıkabildik sohbetimizin sonunda.
Bu da bize ders oldu, canımız Meclis'imizden başka yere gitmeyiz artık.
Işletmeci amcanın özel tarifi, hiçbir yerde bulunmayan, sihirli ve çatallı karışım Elfida'yı içmeye cesaret edemedik ama çayımız, kahvemiz ile mekanın azizliğine uğramamıza rağmen pek güzel bir gün geçirdik.
Gelelim kitabımıza...
Bildiğiniz üzere Sırça Fanus otobiyografik bir roman. Bu sebeple Slyvia Plath'in hayatını irdeledik daha çok. Çocukluğundan, babası ve eşi ile ilgili sorunlarından, hastaneye yatırılmasından ve intihar eden başka yazarlardan bahsettik. Günlük yaşantımızda Slyvia'nin hayatına benzer birçok hayata şahit olduğumuzdan söz ettik. Bu sebeple Slyvia'nin intihar sebebindense, intihar şeklinin daha ilginç olduğuna kanaat getirdik. "Slyvia intiharından kısa bir süre önce yazdığı bu kitapla kendini ifade etme fırsatı oluşturmuş kendine, herkes bunu yapamaz, yapamıyor" dedik.
Ayrıca, Slyvia'nın kendini ifade etme fırsatını bulmuş olmasına karşın kitapta bazı bölümlerin kesik kesik olmasından ötürü bunu tam olarak başaramadığını düşünüp, "acaba kendisini tam olarak ifade etseydi yine de intihar eder miydi?" sorusunu sorduk kendimize.
Ederdi diyen de oldu, etmezdi diyen de bu soruda mutabık olamadık.
Bu sefer tarihi konuşmayı unutmadık, 9 Şubat Cumartesi saat 13:30'da canımız Meclis'imizde buluşmaya karar verdik. Epey vaktimiz olduğundan iki kitap okuyabileceğimizi düşündük. Sekiz kitap arasından çektiğimiz kura sonucu;