Bir zindanda yaşamayan hiç kimse, buradaki mutlak sessizliği anlayamaz. Ben yapmazsam çıt çıkmıyor. Kendimi ne kadar ölüme yakın hissediyorum. Gömülmüş. Yaşamama yardımcı olacak dışarıdan gelen en ufak bir ses bile yok. Sık sık plak çalıyorum. Müzik dinlemek için değil, bir şey duymak için.
Oldukça sık garip bir yanılsamaya kapılıyorum. Sağır olduğumu düşünmeye başlıyorum. Olmadığımı kanıtlamak için hafif bir gürültü yapmam gerekiyor. Her şeyin yolunda olduğunu göstermek için öksürür gibi yapıyorum. Hiroşima'nın yıkıntıları arasında buldukları küçük Japon kız gibi. Her şey ölmüştü; o ise oyuncak bebeğine şarkı söylüyordu.