Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

226 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Eleştirel Okumak- Çocuk Edebiyatı
KENDİ OKUMA SÜRECİM VE ÇOCUKLARA YÖNELİK ÖNERİLER Goethe der ki : "Okumayı öğrenmek sanatların en gücüdür. Ben bu işe yaşamımın seksen yılını verdim yine de tam olarak öğrendiğimi söyleyemem." Peki nedir okuma eylemini bu kadar güç kılan? Oysa bu eylem bizim toplum için çok kolay... Elimize bir kitap alırız, sayfalarda gözlerimizi gelişigüzel gezdiririz. Düşünsel bir çaba harcamadan bitireceğimiz kitapları severiz daima. O kitaplar iyidir, anlayamadığımız, anlamak için çabalamadığımız, kitaplar ise kötüdür, onlardan da kaçarız hep. Bazı kitapları anlayabilmek için öncesinde yüzlerce kitap okumak gerekir. O anki okuma düzeyimiz yetmeyebilir o kitabı anlamaya. Bu durumda neden yazarı ve kitabını suçlarız ki okuma sürecimize daha çok emek vermek yerine? Çoğumuzun kitaba yönelik tavrı budur. Kolaycı okur diyorum ben bunlara. Bir de kör okur vardır. İşte ben lise yıllarında bu kategorideydim. Deli gibi kitap okurdum oradan buradan. Ama kör okurdum. Alt metnini kazımadan okurdum. Yüzeydekini görürdüm sadece, derine inmezdim. Sanki kitaplar salt yalnızlığımı gidermek için vardı. Kitap okurken nasıl körsem, o kitapları alırken de bir o kadar bilinçsizdim. Sahafa gider yıpratılan bütün kitapları toplardım. Salt duygularımla seçerdim kitapları. Bu yüzden bilinçsiz bir okurdum. Ama kitapları yürekten severdim. Bu sevginin bir getirisi olsa gerek: nitelikli kitaplarla da tanıştım. İlk Sabahattin Ali'nin "İçimizdeki Şeytan" kitabıydı beni sarsan. (İlkokul yıllarına gidersek: Kral Çıplak) Ben Sabahattin Ali'nin sayesinde ilk kez bana benzeyen insanlarla karşılaştım kitaplarda. Sonra bana benzeyen insanları bulmak için okumaya devam ettim. Bu süreçte yanımda birinin olmasını ve daha nitelikli adımlar atmayı nasıl isterdim. Kişisel okuma sürecimi neden paylaşıyorum? Çünkü söyleyeceklerim var: Eğer okuma sürecinde tek başınıza iseniz hemen adrese ulaşamazsınız. Benim gibi on iki yaşında Victor Hugo'nun "Sefiller" adlı yapıtını da okursunuz sefil sefil. :) Canan Tan da okursunuz Türk dizisi izler modunda. :) Peki okuma süreci nasıl şekillenmeli? Bunun bir reçetesi yok elbette. Herkesin ilgi alanı, yaşam deneyimi, dünyaya bakışı, beğenisi farklı. Haliyle bütün bunlar okuma sürecimizi de etkiliyor. O yüzden reçete yazar gibi kitap listesi yazanlara aldırış etmemek gerekiyor. Yetişkinler de çocuklar da okuyacağı kitabı özgürce kendi seçmeli. Kendi seçmeli ki okuma sorumluluğunu gönülden üstlenebilsin. Seçimlerin nitelikli yapıtlar arasından olması için çocukların desteğe ihtiyacı var. (Bunu söylemek için kendi okuma sürecimi paylaştım.) Evet çocukların desteğe gereksinimi var! Çocukların yanında olmalıyız. Onları erken dönemde gelişim düzeylerine uygun olan nitelikli çocuk kitapları ile tanışmalarını sağlamalıyız. Eğer çocuklar kendi edebiyatları ile tanışmaz ise çocuk okur hepimiz için bir ütopya olarak kalacak. Okuyan toplumun olması için okuyan çocukların var olması gerekiyor. Her konuda olduğu gibi okuma konusunda da yetişkinliğimizi çocuklara dayatıyoruz. Çocuğun doğasını, bakış açısını yok sayarak içerisinde cinsellik, şiddet gibi olumsuz unsurların yer aldığı niteliksiz kitapları önüne koyuyoruz. Çocuk kendini bulamayınca da haklı olarak okumuyor. Ona ne ki ona ait olmayan dünyanın sorunları. Çocuğun salt midesini, giyimini kuşamını düşünen anneler babalar, belleğini de düşünmeli. Öğretmenler çocukları kendi edebiyatları ile tanıştırmalı. Severek okuyacağı kitabı bulduktan sonra hiçbir çocuk özet gibi kandırmaca yoluna gitmez. Okumadığı halde okuyormuş gibi gözükmez. Bu konuda çok duyarlı olduğum için uzattım burayı. Şimdi kitap hakkında bilgi vereyim. KİTABA DAİR Emin Özdemir bu kitabında, okurun eleştirel okuma düzeyine gelene kadar hangi süreçlerden geçeceğine ve nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğine değinmiştir. "Temel okuma yazma becerisi" kazanıldıktan sonra " okuma ve yazma alışkanlığının" sonraki süreçte ise "eleştirel okuma" becerisinin edinileceğini vurgulamıştır. (Kitapta çocuk edebiyatından söz edilmemiştir. Buna rağmen ben yukarıda özellikle üzerinde durdum. Çünkü eleştirel okuma sürecine giden yolda çocuğun yanında çocuk gerçekliğini yok saymayan yapıtların olması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa çocuk haklı olarak okumaktan vazgeçiyor, temel okuma yazma becesini kazanıp hep o düzeyde kalıyor. Okumayı salt ders kitabı okuması olarak algılayıp yıl sonunda da o kitapları parça parça ediyor. ) Emin Özdemir'in bu kitabı beş bölümden oluşur. Birinci bölümde okumanın işlevine, bireysel ve toplumsal yaşamımızdaki yerine, ikinci bölümde okumanın iletişimsel boyutlarına, üçüncü bölümde öğretici metinlere, dördüncü bölümde yazınsal metinlere yer ayırmıştır. Okur ve yazar ilişkisi üzerinde durduğu gibi, okurun öğretici ve yazınsal metinlere yönelik tavrının nasıl olması gerektiğini de vurgulamıştır. Bu kitap sayesinde okuma sürecime öz eleştiri getirdim. Ayrıca mesleğime yönelik de katkıları oldu. Bu yüzden "Eleştirel Okuma" kitabını hem bütün okurlara hem de Türkçe Öğretmenlerine özellikle öneririm. Soran, sorgulayan, araştıran, düşünen, düşleyen ve ortaya özgün ürünler koyan insanların var olması için eleştirel okuma becerisini kazanmamız şart. Keyifli Okumalar!
Eleştirel Okuma
Eleştirel OkumaEmin Özdemir · Bilgi Yayınevi · 2000287 okunma
··
62 görüntüleme
Gülbahar Aygün okurunun profil resmi
Öncelikle incelemeyi okuduğun için çok teşekkür ederim. Sen de çok haklısın okumayı doğru yönlendiremiyoruz. Bir de dediğin gibi nitelikli kitaplar gerçekten çok pahalı. Ama aksine niteliksiz olanlar çok ucuz. Beyne yararlı bir avuç cevizin on beş lira olup cips gibi zararlı yiyeceklerin daha ucuza olması gibi. Ben elimden geldiğince çocukları kendi edebiyatları ile tanıştırmaya çalışıyorum. Bir çocuğun kendini bulduğu kitabı okuduktan sonra yüzünde oluşan gülümsemeyi hiçbir şeye değişmem. Daha göreve başlamadım, çevremdeki çocuklara ulaşmaya çabalıyorum o yüzden. Umarım göreve başladığımda daha büyük kitlelere ulaşırım. 🐦📚🌺🌼
Requiem okurunun profil resmi
Gerçekten okumanın amacı niteliği yeri zamanı ve sanatı nasıl olmalı mükemmel ifade etmişsin.kendine dair süreç ve çocuk edebiyatı üzerine fikrin basli başına bir makale ve kitap gibi anlatmışsın.ve tavsiye öneriler çok yerinde. Maalesef çocuklar ve bizler bu süreci yönetemiyoruz. Ayrıca bu ülkede gerçekten çocuk edebiyatı büyük eksiklik içinde, çocuklar okusun eğlensin biz de para kazanalim edasında herşey maalesef. Çocuk edebiyatı yerine, edebiyatın cocuklasmasi oluşmuş..aklına ve eline sağlık canim..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.