Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

348 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Abdullah Efendi'nin Rüyaları ile başlıyor bu mükemmel eser... Huzursuzluğun ve biçareliğin dönüp dolaştığı bir benlikte, bir türlü içinden çıkmak bilinmeyen karamsarlık ve korkunçluklara şahit oluyoruz. Gerçekten güzel bir rüya mı, yoksa evreninin kötü yüzünü, karanlık bölgelerini göstermeye çalışan bir kÂbus mu anlatılanlar? İşte Ahmet Hamdi Tanpınar, sürükleyici bir şekilde cümlelerini imgeler ile harmanlayarak sembolistliğini konuşturuyor. İzleyenler bilir, kimi gerilim filmleri olur: Bu filmlerde karakter, karanlık bir odayı baştan aşağı gezmeye kalkar ve karakter ufaktan ufaktan titremeye başlar.. Öyle betimlemeler var ki bu kaliteli gerilim filmlerindeki ürpermeyi tam dozajında hissettim. Geçmiş Zaman Elbiseleri adlı hikaye, bambaşkaydı. Başkarakterimizin gezdiği mekÂnları ondan daha iyi algıladım. Kumar masasındaki hallerin betimlenişi; insanlarımızın çıkarlarını, menfaatleri uğruna nelere kıydıklarını, yenilgiye düşmekten nasıl korktuklarını, küçük düşmenin verebileceği tuhaf duyguları yaşıyormuşçasına okudum. Bu masadan ne zaman kalkıldı, işte o zaman hikayenin göz alıcılığı kendini göstermeye başladı. Küçük bir evde yaşanan o hafif ürperti veren dakikalar hiç de hoş değildi. Karakterle birlikte ben de neye uğrayacağımı şaşırdım; felsefik detaylarla dokunmuş enfes bir hikaye idi... Usta yönetmenimiz Metin Erksan, bu hikayeyi 50 dakikalık bir filme dökmüş... Gerçekten tam da filmi çekilebilecek bir gerçeklik kurgusu var.... Kitaptaki en etkileyici hikayelerden biri şüphesiz "Yaz Yağmuru" idi. Ahmet Hamdi'nin ha bire bir kadının psikolojini detaylandırmaya kalkıştığı, karakterin gözünden kadının görünümünü tümüyle aklımızda canlandırdığı; benim açımdan oldukça korkunç bir hikaye idi. Bu hikayede gerçekliği unuttum . Acaba bu yaşananlar gerçek mi? Yoksa gerçekten öyle biri var da, Sabri tüm canlılığı ile onunla konuşuyor mu.. İkilemde kaldım diyebilirim. Kadının geçmişinde yaşanan anlatılar ise tuhaf olmakla beraber, gerçekten ürperticiydi. Bu kimi sözler ile dokundurmalı eserde de sanki David Lynch filmi izliyormuş gibi hissettim. Sanki bir Mulholland Dr. ya da Kayıp Otoban izliyorum da gerim gerim geriliyorum zannına vardım. Öyle ki bu hikaye beni tuhaflaştırdı.. Çok iyiydi... Yazarımız kendini tutamayıp, insanlığın ilkine; merhametin ilkine, güzelliğin ilkine, her türlü varoluşun ilkine dayanan "Adem ile Havva"yı da bir güzel kaleme almış. Tamamen farklı bir bakış açısı ile süslenmiş, belki kiminin hoşuna gitmeyecek ama kesinlikle sanatla donatılmış, nadide bir öyküydü. Bu güzellikte birçok eser vardı kitapta, hepsine değinemem ama hepsinin de güzelliğinden ve biricik oluşundan bahsedebilirim.. Çoğu hikayesinden tat alınabilecek, Ahmet Hamdi Tanpınar'ı tanımak adına da bir ön eser olabilecek bir eser... Ahmet Hamdi Tanpınar'ın betimlemeleri bazen, kendini aşıyor; özellikle yazarın "Kadını"anlatırken bambaşka bir ruh hali içerisinde olduğunu seziyorum. Çünkü tüm hikayelerinde kadın betimlemeleri çok farklı, çok süslü ve modern bir şekilde... Kimi müstehcen olmaya yakın olabilecek (...) anlatılarda da yazarımızı düşünmeden edemedim; başka eserlerinde nasıl onu düşünüyorum?.. Türk edebiyatının tartışmasız en "Yazar"denilebilecek insanlarından olduğunu düşündüğüm Ahmet Hamdi T.'ın bu eserini çok beğendim. Tavsiye ediyorum..
Hikayeler
HikayelerAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20131,263 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.