İntihar haberlerini araştırıp yazan gazeteci yazar Yılmaz, bu durumun çaresiz kadınlar için özendirici olduğunu düşünerek işinden iyice soğur fakat çalışmak zorunda olduğu için derine inmeyerek yazmaya devam ettiği sırada, gazetenin Diyarbakır çalışanı olan arkadaşı bir intihar dosyası gönderir. Bu dosya yer alan kadın asker de kolların da şehit olan arkadaşının kardeşidir. Arkadaşı, kardeşini kimsesiz olduğu için Yılmaz’a emanet etmiş. Yılmaz askerden hemen sonra iki kez Diyarbakır’a gitmiş ama kadını bulamış. Bunun üzerine gazeteye daha derin araştırma yapacağı söyleyerek bu bahaneyle Diyarbakır’a gider ve kadının intiharını araştırır. Araştırma sırasın da bulduğu bilgiler onu Mardin’e götürür. İntihar eden kadınla bağlantılı Şemun, Mardin’de de Hiva’nın Hayatını karartmıştır. Hiva’nın hamile olduğunu öğrenen ailesi onu bir ahıra kapatıp türlü işkenceler yaparken Şemun’u bulup onu da işkenceyle öldürür. Sıra Hiva da Yılmaz durumdan haberdar, fakat çabalaması sonucu değiştirmez. Töre adı altında kadınlara yapılan işkenceler, infazlar...
Kitabı okurken gözüm kanadı desem yeridir. Yazar kitapta olur olmaz her yerinde cinsiyetçi kelimeler kullanarak olanı doğal ve normal olarak dile getirmiş. Ataerkilik topluma çanak tutarcasına yazmışta yazmış. Daha faydalı, daha bilgili, kadın- erkek eşitliğine değinebilirdi. Kitabı yazma amacını ben çözemedim. Bu nedenle kitabı her okura ne yazık ki tavsiye etmiyorum. 
Ağıtsız Kadınlar
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.