Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

471 syf.
10/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
İnceleme kitaptan alıntılar içermektedir.. İnsanlar sağır kalpleri yüzünden yüzyıldan yüzyıla daha çok azap çekilen bir cehennemde hâlâ inleyip duruyorlar. Giovanni Papini Bu bir anı kitabı değildir. Ne de bir sanat eseri! Öyle sanıyorum ki, bu garip ve hastalıklı, belki korkunç ama yüzyılımız insanı incelemek için oldukça değerli bir belgedir. Onun için notları, başka bir niyetle değil yalnızca belge olarak yayımlıyorum. Ve umarım ki bazı kimseler iyi düşündükten sonra bu ''emniyeti suiistimal'' edişimin yararlı olduğunu kabul edeceklerdir. (Sunuş) Böyle diyerek başlıyoruz kitabımıza. Papini ile tanışma isteğime karşı koyamayarak aldığım kitabın sayfaları açılıyor. Büyük merak içindeydim. Okumaya başladığım ilk notlarda acaba neyi anlatmak istiyor diye düşünmeye başlamıştım. İlerledikçe ve kitabın içine girdikçe, yazarın yaşadığı çağın gerçeklerini gün yüzüne çıkarmak, hatta sivri bir şekilde gözünüze sokmak istediğini görüyoruz. Elinde her şeye gücü yetecek kadar parası olan zengin ve milyarder birisi GOG'', gerisi hayal gücüne ve canının ne istediğine bağlı. Eee bu kadar para olunca istekler de normal olmuyor, yaşayışı da tabii ki. Bunu daha iyi anlayabilmeniz için birkaç örnek veriyim. Gog'un ''dev'' koleksiyonu ve domuz kalbi koleksiyonu var. Domuz kalpleri, hayvanların içlerinden söküp alınmış ve özel kavanozlarda, atımları sağlanacak uygun laboratuar ortamı sağlanmış halde karşısında duruyor. Yazarın mı dersiniz yoksa Gog'un mu bundan aldığı hazzı bir düşünün. Madem ki koleksiyon yapacaksınız, bu antika tablolar, bulunmaz yazmalar gibi herkesin uğraştığı şeyler değil, kimsenin ulaşamayacağı ve yalnızca sizde olan şeyler olmalı. Üzerinde durulması gerekenler şeyler bence ziyaretleri. Gog, yaşadığı dönemdeki en ünlü birçok kişiyi ziyarette bulunmuş. Kimler mi? Ford, Gandi, Einstein, Freud, Knut Hamsun, Edison, H. G. Wells, Bernard Shaw, Lenin ilk kitapta uğrayıp, fikirlerini aldığı bazı kişiler. Benim hayret ettiğim şey en çok şu. Papini nasıl bu kadar çok kişinin karakterine bürünüp onlar adına ve sanki kendiymişçesine büyük laflar edebildi. Bu kişiler adına konuşmak ve cümleler uydurmak büyük cesaret ister bence. Ford için önemli olan üretkenlik ve verimin en üst düzeye çıkması mottosundan Einstein'in buluşlarının amacına, Gandi'nin öğretilerinin ucuna dokunup H.G. Wells'in nasıl bu kadar üretken ve hayalperest olduğuna, karşısındaymış gibi gerçek cümleleriyle hayat vermek çok güzel bir iş başardığının kanıtıydı benim için. Bir yazar, bir mucit, bir lider, bir hayalperest, bir kapitalist, bir sömürgeci olabiliriz ama bunların hepsi birden olmak nasıl bir duyguydu acaba? Hayal gücü bir şey olabilir evet ama yazarın üretkenliği beni en çok etkileyen şey oldu. Söylediklerine gün yüzüne çıkmamış gerçek belgeler niteliği katması, bence böyle içten şeyler yazabilmesinin gerçek sebebi. Yazarın değindiği diğer konular, o zamanlar da olsa vazgeçilmez olan ve asla kökünü kazıyamayacağımız din sömürücüleri, para koparmaya çalışan keneler, uçarı düşünceleriyle kendisini etkilemeye çalışan gereksizler, dünya savaşının etkileri. Bunların yanında öyle farklı düşünceler ve keşifler var ki kitabın içinde, en derinine incelense yepyeni maden ocakları gibi işlenip, gün yüzüne çıkarılması gerekiyor bence. Bu kitap, bana, kitaplığımda durduğu yerde sürekli göz kırparak, beni sayfalarını karıştırmaya davet edecek. Hissediyorum. Ve zaman zaman açıp yazarın gözlemlediği canilerin, çıkarcıların, belki de kalbinde gerçekten fenalık olmayan insanların fikirlerine tekrar kulak vericem. Tekrar tekrar okunası şeyler var içinde. Şüphesiz, bugün Gog'a benzeyen birçok kimse var. Fakat bence Gog çok öğretici ve aydınlatıcı bir örnektir. İki sebepten: Birincisi, benzerlerinin sadece rüyalarında düşünebilecekleri saçma ve canice delilikleri serveti sayesinde bir cezaya çarptırılmadan yapabilmesi; ikincisi, başkalarının kendilerine bile itirafa cesaret edemeyecekleri en isyan ettirici düşünceleri ilkel yaratık içtenliğiyle utanmadan açıklayabilmesidir. (Sunuş) İkinci kitap Ernest O. Lawrance'yi ziyaretimizle başlıyor ve atom bombası hakkında biraz sohbet ediyoruz. Bir bilim adamının buluşunun ne kadar kötü kullanabileceğinin örnekleri çok güzel şekilde açıklanmış kitapta. İkinci dünya savaşının etkilerini görmeye başlıyoruz kitabımızla. İlk kitapta anlatılanların üzerini bir pasta kreması gibi süsler nitelikte ikinci kitabımız. Everett koleksiyonunun yayımlanmamış el yazılarını buluşları ve bunları yorumlaması da oldukça etkileyici. Bunların içinde Kafka, Stendhal, Goethe ve Tolstoy'un olduğu var sayılan el yazıları gün yüzüne çıkıyor. Bunlar en etkileyici, yarım kalmış hikayelerdi diyebilirim. Yazarlar hakkında hiçbir fikriniz yoksa bile bu yazmalar sayesinde bir fikre sahip olmanız mümkün. Papini beni derinden etkilemeyi başardı. Bu kitabı mutlaka okumalısınız. Thomas Magnus düzenlediği #39225475 etkinliği sayesinde biraz daha erken okudum ve iyi ki okumuşum.
Gog
GogGiovanni Papini · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,014 okunma
··
1.066 görüntüleme
Requiem okurunun profil resmi
Incelemeyi Okuduğumda, kitabı okumadigim görmediğim duymadigim bilmediğim halde kitabı biliyor tanıyor okuyormuş hissini veren bu güzel incelemen için seni tebrik ediyorum..aklına yüreğine ve bunları yazan narin parmaklarına sağlık güzel insan.. 🤗🤗😘😘🐴🐴
Ayhan GÜVEN okurunun profil resmi
Çok teşekkürler abi. Sana o hisleri tattırabilmek beni exxxtra mutlu etti 🕺🕺🕺
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.