Çaylarımızı içerken arada bir Halide'nin getirdiği içi üzüm dolu sepete bakıyordun. O günkü mutlu yüzün bugün de gözlerimin önünde. Halide Hastalar bağından sadece bir sepet üzüm değil, Kızıltaş'taki evi getirmişti dersin sana. Benim için ise Halide'nin kendisi bir Kızıltaş'tı ve omuzlarına dökülü gür saçlarında düğümlenmiş bağlar, Pilibaşı, Soğuksu kıyıları, Ayı Dağı, Topkaya bütün güzellikleriyle çözülerek beni kendilerine çağırıyorlardı.
Sayfa 68 - Ötüken Yayıncılık