Akılları evlilik umuduyla eğitilmişti. Evlilik umuduyla piyanoyu tıngırdatıyordu; ama bir orkestraya katılmasına izin yoktu. Masum ev manzaraları resmederdi; ama bir nü resim yapmasına izin yoktu; şu kitabı okuyabilirdi; ama o kitabı okumasına, etkilenmesine, konuşmasına izin yoktu. Evlilik umuduyla bedeni eğitildi; kendisine bir hizmetçi tahsis edildi; caddeler kendisine kapanmıştı; tarlalar kendisine kapalıydı; yalnızlık ondan esirgenmişti- bedenini koca eli için el sürülmemiş olarak saklamak adına tüm bunlar ona zorla yaptırılmıştı. Kısacası, evlilik düşüncesi, ne söylediğini, ne düşündüğünü ve ne yaptığını etkiliyordu. Başka türlü nasıl olabilirdi ki? Bu kızlar için mevcut tek meslek evlilikti.