Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

319 syf.
10/10 puan verdi
O BİR OCAKLI!! Büyü gibi yemyeşil gözleri ve sıcacık sesiyle hoşgörünün diğer adı. Genetik olarak geçen bazı özellikler yanında çok şey öğrendim kendisinden. O bir ocaklı! Babaannem. Birine el vermesi gerekiyordu. Ve bana el vermediğine göre kime el verdi acaba diye de düşünmeden edemiyorum. Ama mevzu bu değil tabi. :)) Muhtemelen ırsi bir hastalıktan dolayı, doğurduğu ikiz çocuklardan biri hep ölen, bu şekilde üç çocuğunu toprağa vermenin acısıyla omuzları çöken bir kadın. Çevresinde ocaklı olarak bilinirmiş. Bir nevi alternatif tıp profesörü. :) Mide ağrısından baş ağrısına pek çok hastalığa dokunarak şifa verdiğine inanılmış. Senelerce hasta insanların kapısını aşındırdığı bir insan olup çıkmış sonunda. Ve Nuriye, nam-ı diğer Noraliya. Sessiz sakin okurken kitabımı, bu büyük benzerlik dikkatimi çekti. İkisi de hastaları tedavi eden, fakirlere yardım eden, merhamet timsali insanlar. Evliya gibi kadınlar, yazarın deyimiyle. Ama kendi içlerinde, hiçbir şey arzu etmedikleri için keder de duymayan, hiç saadet yaşamamış, YALNIZ, YALNIZ, YALNIZ kadınlar. Bir kişiyi güzelleştirmenin bir nesil güzelleştireceğine inanan, bir iyiliğin onlarca kişiye fayda sağlayacağına inanan insanlar. Hani, sen bu dünyadan değilsin sanki, deriz ya, işte öyle. Peyami Safa 'nın söylediği gibi ; "Aranırsa dünyanın başka bir köşesinde böyle gizli azizler hâlâ bulunur." Matmazel Noraliya' nın Koltuğu. Özellikle psikolojik tahlillerin zirve yaptığı ve değinilen sosyal konularla, bir bütün olarak, okunması gereken bir eser. Üç kısıma ayırmak mümkün. Ferit ve pansiyondakiler. Ferit ve arkadaşları. Ferit ve Matmazel Noraliya. Belirsiz bir zaman içerisinde ve zaman olgusunun üzerinde çok fazla durulmadan yazılmış. Psikolojik tahlillerin yanı sıra aidiyet duygusuna ilişkin yaptığı yorumlar ve anlatımlar oldukça cezbedici. Bu tahlillerin en kuvvetlilerinden biri de bir komünistin bakış açısıyla yazılan ; "Ben Türk değilim, tıbbiyeli değilim, hayvan değilim, zengin değilim, fertçi değilim, cemiyetçi değilim, milliyetçi değilim.." şeklinde devam eden kısımdır. Özellikle sona doğru, milliyetçilik, sosyalizm, komünizm ve dinler perspektifinden 'ben' i ve liberalizmi sorguluyor. Dünya düzeni ve insana dair farklı fikirler beyan ediyor. Gerek olay örgüsü gerekse temalarıyla, aşk da dahil, muazzam bir kompozisyon oluşturulmuş. Attığı ustaca düğümler ve her düğümün çözülüşündeki ekstra ehliyet hemen göze çarpıyor. Maddeyi aşan gerçek bir var oluşla bitiyor hikaye. Önce şiddetli bir isyan. Sonra kendi kabuğu içine çekilen, kendini sorgulayan, suçlayan, yargılayan ve en sonunda kendini affeden ve böylece yokluğunu kabullenip kendinden kurtulan bir insanın hikayesi. Hürriyet budur belki de. Kendi destanının kahramanı olmak. 'İpek çorabın içinden ruhu avuçlamak..' Aşk bu muydu peki? Ruha o kadar çabuk ulaşılabilir miydi? Sadece bedene atfedilen bir arzuya aşk denir miydi? Ruh neydi peki? İnsanı insan yapan şeydi muhakkak. Bedenin ötesinde nefes alınan dünyaydı. Ve bir sırdı, nefessiz bırakan.. Madde ve mana arasında savrulup duran, ruhu allak bullak olmuş bir gencin hikayesi. Ve bir koltuk.. Bir gecede bir insanı baştan aşağı değiştiren bir oda. Ve Matmazel Noraliya.. Mutlaka tanışmalısınız. Keyifli okumalar.. :)
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,6bin okunma
··
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.