Evvelotel - Saklı okuduğum dördüncü kitabı oldu yazarın. 
Erhan Bey'in açıklayıcı incelemesinden #41714653 sonra anladım bu kitabı nasıl okumam gerektiğini. Ayfer Tunç, Saklı ile 1989'da Yunus Nadi Öykü Armağanını almış ve yıllar sonra Evvelotel kitabında Saklı'daki tüm hikâyeler üzerinden yeni hikâyeler yazmış. Saklı'yı da bu kitaba eklemiş. Hikâyeleri aşağıdaki sırada okursanız eski ve yeni Ayfer Tunç'u görürsünüz. Konulardaki bütünlük de sağlanır.
*Saklı - Evvelotel
*İhtilaller Neye Benzer - Kibir
*Yaşadığımız Yerler - Halâs
*Önemsizlik - Acılezzet
*Ay bakıyor - Hiçbir Hikaye Göründüğü Kadar Temiz Değildir
*Mozart'ın Son Zartı - Doğru
*Su - Yanık Taşlar
*Silentium - Tevekkül
*Yüreğin Mahallesi - Serim Düğüm Çözüm
Bir yazarın 1985,86 yılları ile 2005 yılında yazdığı hikâyeleri bir arada bulup kıyaslamak çok hoş. Benim fikrime göre ilk hikayeler de güzel ama neredeyse 20 yıl sonra yazılan ikinci hikayeler çok daha akıcı, arada diyaloglarla rahatlatılmış okuması daha zevkli hikâyeler.
Yazar özellikle son hikâyede kendi kendini eleştirmiş. Gülümsetti bu kısım beni. Ayrıca Kibir hikayesinde de kendine inceden göndermesi var.
"Artık-ölü-abimin metafor mezarlığına benzeyen hikâyesiyle hesaplaşmadan önce hayatıma baktım."
'Kibir' deki bu alıntıyla 'Saklı' daki 'Ihtilaller Neye Benzer' hikayesini eleştiriyor.
'Ay Bakıyor' hikayesini çok beğenmeme rağmen farklı bir kurguda 'Hiçbir Hikaye Göründüğü Kadar Temiz Değildir' içime sinmedi, üzüldüm ve kendimce başka bir kurgu yarattım.
Yirmi yılın yazarda değiştiremediği şeyler var. Ben okurken nedense yazarın özel hayatını da çok merak ediyorum. Tüm öykülerde hüzün var, hatalarla dolu hayatlar var, sevgilisi olan evli erkekler, istenmeyen çocuklar, ölen anne veya babalar, yalnızlar, mutsuzlar... Sevip sevilemeyenler... Hayatta kaybedenler diyorum buna...
Ayfer Tunç'un Memleket Hikâyeleri kitabını daha bir sevmiştim, daha yakın bulmuştum. Bu kitabı da güzel olmakla beraber yoğun hüzün biraz içimi şişirdi. Hayat zaten yeteri kadar hüzünlü. Farklı kitaplarla dinlenme ihtiyacı duyuyorum.
Yazarın diğer kitaplarını da zamanla okuyacağım, güçlü bir kalem. Öykü severler bu kitabı okurken zevk alırlar...
Keyifli okumalar...
··
146 görüntüleme
Elinize sağlık, beğenmenize sevindim. Hüzünlü evet, ama yakışıyor kalemi. Ben yeni hikayelerini - onlar da 2005 gerçi:) - daha çok sevdim, daha oturaklı gibi. Güzel bir deneyim olmuştu hikayeleri böyle okumak. Ben de diğer kitaplarına geçeyim artık sizin gibi. Sağlıcakla kalın.
6 sonraki yanıtı göster
Nilüfer Hanım ben de serim-düğüm-çözüm'deyim. Bir kaç sayfa kaldı bitmesine. Dediğiniz gibi ufaktan kendini eleştirir tarzda göndermeleri var ve yazarın okurlara kalbini açtığı bir bölüm sanırım.
Kitabın hüzünlü olduğuna ben de katılıyorum. İnanır mısınız yer yer içim daraldı derin derin nefes alma ihtiyacı duydum ama şimdiye kadar hiç şen şakrak bir öykü kitabı da okumadım. :) Nedense öykü kitapları hep böyle hüzünlü oluyor. Belki beni öykülere çeken şey de budur.
Elinize sağlık Nilüfer Hanımcığım, Ayfer Tunç okumalarına devam edelim. :)
Çok benzer özellikler var, biraz okuyucuyu şaşırtmasını bekliyorum artık. Bakalım romanlar nasıl :) Teşekkür ederim...
2 sonraki yanıtı göster
Elinize emeğinize sağlık Nilüfer hanım. Özellikli, ayrıntılı ve okumak isteyenlere yol gösteren bir inceleme olmuş. Alıntıları takip ederek incelemeyi de merakla bekliyordum. Benim de yazarı keşfetmem biraz geç oldu ama sonuçta keşfettim. sırayla eserlerini okumak kalıyor geriye. Tekrar tekrar ellerinize sağlık diyorum. Selamlar.
Çok teşekkürler... :)
Şimdi Aziz Nesin okuyarak kahkaha atıyorum. Arada tavsiye ederim... ;)
2 sonraki yanıtı göster
romanları da gayet hüzünlü, iç burkan metinlerdir ama ‘bir deliler evinin anlatılan yalan yanlış kısa tarihi’ adlı romanı bambaşka bir yerdedir. sarmal bir kurguya sahip, çerçeve öykü ya da üst kurmaca diyebileceğimiz postmodern tarzda yazılmış eğlenceli bir kitaptır, romanın ana karakteri yoktur her karakter kendi hikâyesi ile var olur kitapta, ki kitabın en güçlü yanını da bu oluşturuyor, tavsiye ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.