Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Çocuklarınızı korumak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?
Daha detaylı bir inceleme için; youtu.be/5CbFsRbhRRQ Kitabı okuyanlara soruyorum; Sethe'in yerinde olsaydınız siz ne yapardınız? Kitap, 1873 yılında, özgür siyahlar için kurulmuş bir kasabadaki 124 numaralı evde başlıyor. Başlangıçta evin üç sakini var; Sethe ve kızı Denver ile evi ele geçirmiş hayalet. Sethe ve Denver’ın tekdüze hayatı, uzun zaman sonra evlerine gelen ilk misafir olan Paul D’nin gelişiyle değişiyor. Paul D, gelişiyle birlikte anıları da tetikliyor ve bundan sonra geçmişle şimdiki zaman arasında gidip gelen bir kurgu okumaya başlıyoruz. Yine hikayenin giriş kısmında Sevilen’in gelmesi, 124’ü hiç olmadığı kadar karıştırıyor. Gizemli genç kızın sevgiye olan açlığı ve Sethe’e olan bağlılığı, Sethe'i çözümsüz bir vicdan savaşına sokuyor. Geçmiş yüzünü göstermeye başladığı andan itibaren, karakterlerin gizem dolu hatıraları, iç savaşları ve vicdan sızıları sizi sarıyor. Kurgu, sağlam kökleri olan beş karakter çevresinde geçiyor; Sethe, Denver, Paul D, Sevilen ve Baby Suggs. Temelde aynı soruna, köleliğe dayansa da hepsinin kendine özgü derin hikayeleri var. Yan karakterler, ana karakterlerin canlılığını ateşliyor ve onları biraz daha gerçekçi kılıyor. Kitabın büyük kısmı hakim bakış açısıyla yazılmış, ancak bazı yerlerde Sethe, Denver ve Sevilen’in gözünden yazılan bölümler var. Lirik bir dili var. Şiirsel ve birçok yerde hüzünlü. Doğaüstü imgeler kullanılmış, bu da kitaba gerçek dışı bir his katmak yerine tam tersi, gerçekçiliğini destekliyor. Anlatım dağınık, birçok şeyi net açıklanmıyor. Bazı sonuçlara, parçalardan bütün oluşturarak okurun varması bekleniyor. Düz bir zaman çizgisinde ilerlemiyor. Karakterler arasında geçişler olduğu gibi, zamanlar arasında da geçişler var. Hatta bazen yakın geçmişe bazen de uzak geçmişe gittiği için okuması ve anlaması oldukça zor. Ağır ilerleyen bir kitap. Ama bunun sebebi edebi sanatların yoğun olarak kullanılmasından çok, anlatmak istediği konunun ağırlığı. Bunun yanı sıra karakter fazlalığı, betimlemelerdeki ve anlatımın genelindeki detaycılık, zikzaklı zaman çizgisi gibi unsurlar da okumayı zorlaştırıyor. Kitapta olayları değil, olayların insanlar üzerinde yarattığı sonuçları okuyorsunuz. Psikolojik ve manevi tahlillerle dolu. Kölelik olgusunun birçok farklı karakter gözünden incelendiği bu kitapta, kölelerin en büyük sorunu olan kimlik ve benlik arayışı inceleniyor. Köleliğin sadece fiziksel olmadığı, ruhsal, zihinsel ve düşünsel sınırları da olduğu, özgürlükten sonra bile bahsedilen bu sınırların bazılarının aşılmasının mümkün olmadığı ve hatta özgür doğup büyüyen siyahilerde bile bu sınırların bulunduğunu görüyoruz. Manevi olarak yoran bir okuma. Utanç duyduğunuz, kalbinizin sıkıştığı, karnınıza ağrılar girdiği bir kitap. Tam da amaçlandığı işlevi görüp okuyan insanın kalbine ve vicdanına dokunuyor. Bencil bir kitap. İlginin tamamen kendisine verilmesini istiyor, dikkat dağınıklığını asla kabul etmiyor. Sabırlı ve meraklı okurlar için ideal. Heyecan ve sürükleyici bir olay ağı arayanların uzak durması gerekiyor. Yine de ben, bu acı dolu başyapıtın, herkes tarafından hayatının bir döneminde okunması gerektiğini düşünüyorum. Bu arada Toni Morrison'ın Nobel Ödülü almış ilk siyahi kadın yazar olduğunu da unutmamak gerek. Okuduğunuz için teşekkür ederim, sevgiyle.
Sevilen
SevilenToni Morrison · Sel Yayınevi · 20231,436 okunma
··
2 artı 1'leme
·
2.139 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bookworm okurunun profil resmi
Harika bir analiz, kitabi yeni bitirmis biri olarak daha iyi analiz edilemezdi diyorum
tulay egri okurunun profil resmi
Aynen öyle dikkat dağınıklığı olan okumasın kitaba kanalize olmak gerek
Tamer Arıkan okurunun profil resmi
Tebrik ederim Güzel bir analiz olmuş 👍👏👏
Arzu sarı okurunun profil resmi
Nasıl güzel bir içerik yorumu 🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.