Eser 20. yüzyılın başlarında yani Osmanlı imparatorluğunun çöküş yıllarında geçer.Balkan ve Trablusgarp Savaşlarının olduğu sancılı yıllar...Kahramanımız Hicret Bey ,etrafı tarafından sevilip sayılan bir çerçidir.Eğitime önem veren bu bilge,kırık bir aynanın ardından hayatın içine dalar.Yanında deve katarı,sırtında heybesi tekinsiz yollarda korkmadan günlerce yürür.Ona göre “Yolculuk hayatın ve kaderin kendisidir.”Günlerden bir gün ardında “ebi ebi”diyerek seslenen Yadigâr’a rastlar.Onu yanında götürmek istemese de içindeki ses”Onu bırakma!”der.Kürt çocuğu yadigârı kalabalık ailesinin içine katar ve onu da diğer çocukları gibi eşi Telli Hanım’a emanet eder.Bana göre Telli ana ,eserde vatanı temsil eder.Kendinden olan ve olmayan tüm çocukları sahiplenir,onları sever ve çocuklarına kanatları altında güvende olduklarını hissettirir.”Sevginin bendi olur mu sevgi sudur,akar gider.” Günler sonra evin devesi Humar’ın boynuna Telli Hanım’ın astığı ve kutsal saydığı lacivert taşı kaybolur.İşte ne olduysa ondan sonra olur.Ailede ve ülkede çözülmeler ,yıkılmalar,kayıplar ve felaketler başlar.Yurdun dört bir yanından ,Sarıkamış’tan kara haberler gelir. Ben,bu taşı Türk toplumunda kutsal sayılan “yada taşına” benzettim.Taşın ,Uygurlara ait Göç destanıyla da ilgili olduğunu düşündüm.Hatırlarsanız Çinliler prensese karşılık Kutlu Dağı’ndaki kayayı isterler.Kaya verilir ve sonrasında halk rahat yüzü görmez.Ülkede kıtlık,kuraklık başlar.Destanda olduğu gibi lacivert taşı da birliğin ,beraberliğin simgesidir. “Bak oğlum,biz bu memlekette işte böyle demetlerce yaşıyoruz.Renklerimiz birbirine pek uyar.Pek hoş durur.Sen Kürdî,ben Arap,Devranımın gönül verdiği Bahar Kız Türk’tür.Bunların hiçbiri birbirini küçümsemez ,bunların hiçbiri birbirine düşman değildir.İşte böylece kalmak gerek.Bunu bil.” Bu sözler ayrı gayrı olmadan ülkede kardeşçe yaşamak gerektiğinin kanıtıdır. Eserde Türklere ait gelenekler,efsaneler ,inanışlar masalsı bir dille anlatılır.Çerçi dili denen aslında Türklere ait olan dile verilen örnekler esere ayrı bir renk katar.İçten anlatımı,şiirsel dili sayesinde gurbet acısı yürekleri dağlar.Menengiç ağaçlarının hışırtısı duyulur.Kuşların sesi,rüzgârın uğultusu okuyana huzur verir. Lacivert Taşı’nda verilen mesaj açıktır.Ülkede birlik bozulursa eserdeki hazin sonu yaşamak kaçınılmazdır.Geçmişten günümüze kalan ibretlik bir hayat hikâyesini anlatan bu eseri özellikle içinde bulunduğumuz günlerde hepimiz okuyalım ve taşımıza sahip çıkalım.Kitapla kalın dostlar!‍️

Lacivert TaşıSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2019171 okunma

··

79 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.