Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

567 syf.
9/10 puan verdi
DİKKAT! BOL BOL SPOİLER İÇERİR. (Cümle sonlarındaki ayetleri incelemenizi öneririm.) Kitap islamın kadına bakış açısını ve ona layık gördüğü konum üzerinde durmuş. Benim kitaptan bahsedeceğim konuları genel olarak maddelere dökecek olursak : - Dönemine göre kadına bakış açısı. (Yüzeysel bir şekilde) - İslamda kadının yeri. - Kadınların dinen ve aklen dun(eksik) olması. - İslamda boşanma. Dönemine Göre Kadına Bakış Açısı Ms. 500 yıllarında tahmin edileceği üzere kadını yüzeltici pek bir görüş yoktu. Çoğu kültürde kadın erkekten aşağı görülmüştür bazı istisnalar dışında. Mesela yahudilerin kadın ibadetlere katılamaz ve islamdaki eski arap kültüründeki gibi “kirli” olarak görülür. Yazar hristiyanlıkla alakalı “Hristiyanlıkta kadın erkeği kürek kemiğinden yapılmış kabul ederek küçültmek ister.” demiş ama ne ölçüde doğrudur bilemem. Bunların aksine türklerde kadının çeşitli toplantılara katılabilme, bazı durumlar hakanın yerine geçebilme yönünden berki biraz daha iyi durumdadır denilebilir ama daha fazla uzatmak istemiyorum bu çok geniş çaplı bir konu. İslamda Kadının Yeri İslamda kadın ve erkek net bir şekilde birbirinden ayrılmıştır (Âl-i İmran, 3/36 bu ve benzeri ayetler). Bu ayrımdan kaynaklı olarak erke ve kadına farklı görevler yüklenmiştir. Kadını erkekten ayırdıktan sonra erkeği çeşitli sebeplerden kadından bir üst dereceye atar ve iyi kadını itaakar olarak nitelendirir. (Bakara Suresi 228 / Nisâ Suresi 34). Buradan ve bunun gibi çeşitli hadis ve ayetlerden yola çıkarak yazar “Tanrı erkeği üstün yarattı, kadını da erkeğin emrine verdi. (Allah) Erkekler kadınlar üzerinde hakimdir diye buyurmuş ve erkeği sayyid/-efendi adını vermiştir.”bu sonuca varmıştır. Bunun yanında kitapta en dikkatimi çeken Âl-i İmrân suresinin 14. ayeti oldu. “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.” (Diyanet İşleri) Buradan yazar “insana” kadının süslü gösterilmesinden kadının insan yerine konmadığı sonucuna varıyor. Bunların yanında kadının hükümdür olamaması,mirasdan yarım pay alması, bakire kadınların üstün tutularak cinsel bir obje haline getirilmesi gibi konularada değiniyor. Kadınların Dinen Ve Aklen Dun(eksik) Olması Konu hadis kaynaklı bir konu. Ben kendimce en kapsamlı hadisin tamamını paylaşmak istiyorum aksi halde konunun pek anlaşılmayacağı kanaatindeyim. "Ey kadınlar, sadaka veriniz istiğfarı çok yapınız. Çünkü bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz." Bunun üzerine o kadınlar: "Ya Resulallah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş." diye sordular. Resulullah (a.s.m.) şöyle cevap verdi: "Çünkü sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz. Ne gariptir ki, kendine hakim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, sizin kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğini görmedim." Kadınlar tekrar sordular: "Aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir, Ya Resulullah?" Resulullah (a.s.m.) "Kadının şahitliği erkeğin şahitliğinin yarısı değil midir?" diye sordu. Kadınlar "Evet!.." cevabını verdiler. Resul-i Ekrem Efendimiz izah etti ve tekrar sordu: "İşte bu aklın eksikliğinden hayız gördüğü zaman [günlerce bekler] namaz kılmaz, Ramazan`da bir müddet oruç tutmaz değil mi?" Kadınlar, "Evet!.." dediler." [Hadis için bk. Buhârî, Hayz 6, Zekat 44, İman 21, Küsûf 9, Nikah 88; Müslim, Küsûf 17, (907), İman 132, (79); Nesâî, Küsuf 17, (3, 147); Muvatta, Küsuf 2, (1, 187)] Burada kadının şahitliliğin yarısının olması Bakara 282’de de geçer. Kadının eksik olmasından kaynaklı olarak cennette temiz eşler vaat edilmiştir(Nisâ Suresi 57). Sonuç olarak islamda kadının dun ve aşağı olduğunu söylemiştir. Buna karşılık olarak aslında burada kadına karşı bir uyarı manasına geldiğini söyleyen de var. Yani kadınların adet dönemlerinde daha duygusal olduğunu bu yüzden kocalarına karşı nankörlük ve lanet edebileceklerini, psikolojik sorunlara neden olabileceği söylenmiş bu yüzden bu tür zamanlarda kadının dikkat etmesi gerektiğini söylemiş oluyor bunun yanında Allah’ın kimseye zulmetmeyeceği için kadınların söylendiği gibi dikkat ederse sevap alabileceği söylenmiş ( ibadetleri yerine getirmemesine rağmen) . Bunun yanında adet döneminde ibadet yapmanın haram olmasından kaynaklı ve bu yasağı ciğnemediğinden dolayı yine sevap aldığı da söylenmiş. (sorularlaislamiyet.com/kadinin-dininin...) Ancak buradaki hadisde ve açıklamada da durum kadınların adet görmesinden kaynaklı yani adetli olma durumu kadınları ibadet yapmaktan alı koyan bir durum. Bunun sebebini temizleninceye kadar dendiği için demek ki adetli olma durumu o zamanki eski toplumlarda olduğu gibi “kirlilik” olarak kabul edilmiş. Şimdi eğer adetli olma durumu kirlilik ise bu kirlilik insan cinsiyetini seçmediği için tanrı tarafından kadına yerleştirilmişti buda tanrının kadını erkekten aşağı yaratması anlamına gelir. Bu bulguyu bazı hadislerde ve uygulamalar destekler nitelikteki artık fark edilmeye başlanmış ki adetliyken oruç tutulur,namaz kılınır diyenler vardır. İslamda Boşanma Burada da genel olarak erkek ve kadın durumları birbirinden ayrılmıştır. Boşamada erkek artık evliliğin yürümeyeceğini karar verirse herhangi bir şeye danışmadan boşayabilir ancak 3 ay aynı evde cinsel birleşmeden kalacak bunun nedeni kadının hamile olup olmadığını anlamak olarak belirtiliyor( Bakara 228) burada eğer erkek kadına dönmek isterse dönebilir çünkü burada erkeğin kadın üzerinde bir derece farkı vardır. Bu şekilde erkeğin istemesiyle boşanmada mehir(evlilikle beraber kadına verilen bir miktar para) geri alınmaz yani kadında kalır. Ancak bu boşama şekli 3 ile sınırlandırılmıştı( Bakara 230) bu yüzden 3’ten sonra hülle diye bir uygulama vardır. Bu uygulama şöyle 3’ten sonra kadın farklı bir erkekle evlenir ve boşanırsa tekrar aynı erkekle evlenebilir ( Bakara 230). Buda pek etik olmayan bir uygulama. Kitapta bahsedilmemek üzere bir de kadının boşama hakkı vardır ama bunu sonra inceleriz. Boşanma konusu bundan daha geniş mesela burada hiç boşanmadan önce eşlerin arasını düzeltme çabalarına hiç değinmedim. Neyse ben burada bunu sonlandırmak istiyorum. Olabildiğince kitapta olan konuları harmanlayarak ve kendi araştırmalarımdan edindiğim bilgileri katarak bir inceleme yazmaya çalıştım ilk incelemem o yüzden kötü olmuş olabilir eleştirilerinizi bekliyorum. Son olarak kitabın sonu ile yazımı bitirmek istiyorum. “ve yine hiç kuşku edilmemelidir ki hak ve özgünlüğe duyan hadramut kadınlarının isyankar ruhunu canlandırmadan ve canlı tutmadan islam dünyasında kadının, çağdaş ölçülere yatkın şekilde,özgürlüğe ve şahsiyet bilincine erişmesi mümkün olamayacaktır.”
Şeriat ve Kadın
Şeriat ve Kadınİlhan Arsel · Kaynak Yayıncılık · 2014431 okunma
·
274 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.