Ayvazoğlu'nun üslûbuyla insanın içine su gibi akan Şeyh Galib biyografisi. Hatta yalnızca Şeyh Galib değil, Dede Efendi, Hattat Râkım Efendi gibi Galib'in çağdaşlarından da bahseden, aradaki mühim bağı düğümleyen bu eser hem 18. yüzyıla dair bilmediklerimize değiniyor hem de son demlerini yaşayan bir medeniyetin son şarkısını kimler aracılığıyla söylediğini açığa çıkarıyor.
''Gâlib bütün tesirleri kendi şahsiyetinin filtresinden geçirmesini bilen o nâdir büyük şairlerdendi.'' Asaf Halet Çelebi
''Geçti Gâlib Dede candan yâ hû''