LÂ:Sonsuzluk Hecesi
Şiir tadında güzel bir kitap.O hep bildiğimiz hikayeyi Âdem ile Havva'nın, Habil ile Kabil'in hikayesini bir de Nazan Hocanın ağzından dinleyin derim size.Dinleyin diyorum çünkü insanda bu hissi uyandırıyor.
Okumalarımın çoğunluğunu yüksek sesle yaptım ve bundan müthiş zevk aldım.Bana göre en büyük hatayı ben bunu biliyorum dediğimiz şeyleri okumaktan vazgeçerek yapıyoruz.
O hep bildiğimiz hikayede bize anlatılan öğretilen öyle büyük öğütler ve dersler var ki biz bunları unutmuşuz en azından onları hatırlıyorsunuz.
Her şeyin ilklerini anlatmış Nazan Hoca.İlk adamı, ilk kadını, ilk aşkı, ilk günahı, ilk sürgünü, ilk kıskançlığı, ilk cinayeti, ilk pişmanlığı, ilk kaçışı, ilk kendinden kaçışı, kaçamayaşı bir de bu şekilde okuyun.
Âdem yasak meyveyi yedi ama sonunda ne hissetti, Kabil bu ilk çıkmaza nasıl sürüklendi ve kıskançlığı onu mutluluğa mı, huzuramı, yoksa müthiş bir pişmanlığa mı sürükledi...
Size bildiğiniz bir şeyi daha iyi anlayacağınız şekilde anlatıyor...
Şeytanı, kibrini ve kibrinin onu nasıl bir gazaba sürüklediğini şeytanın şeytanlığa neden giriştiğini anlıyorsunuz.
Tüm kötü karanlık duygulardan tüm insanların içinde bulunur.Onu beslemek yahut köreltmek sizin elinizde...Neden iyi yanlarınızı sürekli beslemeniz gerektiğini anlıyorsunuz.
Şeytanın size sürekli kötü öğüt verirken zafere ulaştığında sizi nasıl da yalnız bırakacağını hatırlıyorsunuz.
Bazı kimselere göre bu bir din öğretisidir ve din öğretileri din adamlarının ağzından başka bir yere yakışmaz fikri var.Bunu kafanızdan atın.Bu kimsenin haddi değil.Âdem ile Havva ilk insandır ve onları konuşmak anlatmak herkesin hakkıdır.Kaldı ki Nazan Hoca da bunu en güzel bir dille anlatmıştır...
Uzun zamandır kitaplıkta bekleyen bu kitabı okumak bu zamana nasipmiş....Belki de şimdi tam zamanıydı...
Okudum iyiki de okudum...Mutlaka okuyun derim gönül rahatlığıyla....