Saramago, yine sıradan gözüken derin insanların gözünden bize kapitalizmin inceden ince insanı nasıl köleleştirdiğini anlatıyor. Emeğin sömürüsünü, yaratıcı insanların yarattıklarının hiçbir şey yaratmayan ancak o insanların ürünlerini hiçe sayacak kibri kendisinde gören mevki sahiplerinin acizliğini, modern yaşamın bizi vaatlerle hapsettiğini yine o muzip, esprili diliyle anlatıyor. Yazar olmak bu demek kanımca. Bedeni bu dünyada olmasa dahi kalemi yaşıyor. Saramago benim hayranlıkla, zevkle okuduğum bir yazar. "Mağara" da yine elimden düşürmek istemediğim bir kitabı oldu.