Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Seksenli yıllarda Nietzsche çalışmalarını büyük bir yalnızlık içersinde tanınmayan ve okunmayan bir yazar olarak sürdürür. Aşırı yalnızlığı ve kabul görmüyor oluşu kendisi için gitgide daha dayanılmaz bir hâl aldığı için, kendisinden beklentileri arttırdı. 1888’de Danimarkalı Musevi eğitimci Georg Brandes, Kopenhagen Üniversitesinde Nietzsche’nin felsefesi ile ilgili ilk derslerini vermeye başlar. Ne yazık ki, bu biraz gecikmiş bir girişimdi. Gerçi o yıllarda Nietzsche dört kitap yazdı, ama ilk kopukluk belirtileri de ortaya çıktı. Büyük bir düşünürdü ve bunun farkındaydı: Dünyanın da bunu bilmemesi imkânsızdı. “Ecco Homo” adlı eserinde “Böyle Buyurdu Zerdüşt” hakkında şöyle yazar: “Buna benzer bir şekilde hiçbir zaman yazılmadı, hissedilmedi ve acı çekilmedi...” – Eleştiriyi ve inanılırlığı aşan bir ifade. Bu yetmiyormuş gibi, bunu bir de şu başlıklarla yazılan bölümler izler: “Neden bu kadar bilge olduğum”, “Neden bu kadar iyi kitaplar yazdığım” ve “Neden bir yazgı olduğum”. Bu bölümlerde alkolü eleştirir, yağı alınmış kakaoyu över ve kendisinin geliştirdiği dışkılama yöntemlerini tavsiye eder. “Zerdüşt”ün tumturaklı ve sisli havası tekrar su yüzüne çıkar, üstelik bu defa çok büyük boyutlarda: Cinnet olarak.
··
6 görüntüleme
Başucumda Kitap okurunun profil resmi
Aysel hanım, alïntılarınız sayesinde Nietzsche'yi tanıdım, hayatını öğrendim, yeni bir kitap okudum. Cidden teşekkürler :)
Aysel okurunun profil resmi
Rica ederim :) O zaman ne mutlu bana :) Sana da teşekkürler okuduğun ve beğendiğin için :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.