Ve ikinci Ayfer Tunç romanı üst üste okuduğum. İlkinden (
Kapak Kızı) doğmuş bu kitap, Ayfer Tunç oyun oynamayı böyle şeyler denemeyi seviyor . İlk kitapta isyankarlığı dışında hakkında fazla bir şey öğrenemediğimiz Şebnem kendini anlatıyor burada. (İlk kitabı okumayanlar ne yazık ki kahramanımızın ismini öğrenemiyor:)
Artık 40‘larında dolu bir kadın sevgili Kapak Kızımız. Burada “Ama ne kadın” diyor kitabı okuyan yüzlerce insan. Öyle bir etkisi var çünkü. Çok uğraşmış Ayfer Tunç bunun için ve kafamıza sokmuş. Bu sıradan bir hayat değil, sıradan bir kitap da.
Kitap şu anki (2009 galiba) Şebnem’le başlıyor. Aşkının ipini çektiğini söylüyor. (Sürekli söylüyor bunu, başlarda bolca tekrar var- buna rağmen devam ediyoruz okumaya), öleceğini, öldürüleceğini söylüyor. Hayatının vuruşunu yapacak ama giderken. Hayatı ? Evet başlıyor yavaş yavaş.
Kitap boyunca bir çok geri dönüşle tanıyoruz Şebnem’i . Karışık hayat parçaları bunlar, Biri 3 yıl öncesinden, biri 20 yıl. Bu puzzle parçacıklarından hayatı tamamlama tekniği her zaman olumlu sonuç verir, bu sefer de farklı olmuyor. Tekrarlar var belki ara sıra ama sonlara doğru tamamen bütünleşiyoruz kahramanımızla.
Bütünleşiyoruz derken empati kuran var mıdır bilmiyorum Şebnem’le ya da başka bir karakterle. Kırık hayatları karakterlerimizin, empati kuramayacağımız kadar. Ama tespitler (ki roman içinde binlerce var muazzam bir şekilde) o kadar bizden ki, karakterlerle olmasa bile yazarla kurabiliyoruz o empatiyi.
Karakterler, evet Şebnem var, Osman var kocası, Teoman var abisi, Leylacık var Tombalak, Uluçmüdür var kötü adam. – kötü adam bolca var zaten, herkes kötü- Bolca karakter var hepsini en ince ayrıntısına kadar içselleştiriyorsunuz kitabın sonuna kadar. Ayfer Tunç’un en başarılı olduğu şeylerden biri karakter çözümlemeleri. Hem bu kez Şebnem yapıyor bunları, yazar ve bizim yerimize.
Tespitler çok yoğun, kelimeler akıyor romanın arasından, "Evet ya" diye bağırtıyor bizi. Binlerce alıntı yapılabilir kitaptan. Şebnem toplumumuzu anlatıyor bize, çürümüşlüğümüzü, aptalca erkekliğimizi, çaresizliğimizi, aşklarımızı. Bizi anlatıyor kısaca bize ve hak vermek , beğenmek düşüyor bize de sadece.
Bu kadar mı? Yaklaşık 30 yıllık bir dönemi anlatıyor kitap. Ayfer Tunç bunu da atlamamış, Türkiyeyi de sokmuş kitaba, 12 Eylül’den, Ergenekon’a, “Benim Memurum İşini Bilir”den , 1 Mayıs’a her dönemi olduğu gibi anlatıyor Şebnem. Eleştiri de var, hükümete değil sadece , her şeye hemen hemen. Bizim de hoşumuza gidiyor haliyle bu açıksözlülük.
Evet bir parça Yeşilçam esansı var, çok melankoli ,biraz fazla tesadüf var belki bazı yerlerde , ama zaten bunu istiyoruz biz. Bu mutlu ediyor bizi en fazla aşkın bile kavuşulamayanı gidiyor hoşumuza, belki de bu yüzden kitabın en sönük kısmı sonu gibi geliyor.
Başka ne var? Şiir var bu kitapta, Cemal Süreya, İsmet Özel, Can Yücel, Turgut Uyar, Yahya Kemal, Cahit Sıtkı , Necip Fazıl, Fazıl Hüsnü, Oktay Rıfat ama en çok Edip Cansever var. İyi ki varsın diyoruz Şebnem’in tek sevdiği Ali’ye, iyi ki varsın da sevdirdin kızımıza şiiri. Şiir kitabı yaptın Yeşil Peri Gecesini. Bir kitapta “Yalnız aşkı vardır aşkı olanın “dizesini okuyunca mutlu oluyor insan.
Tema aşk mı peki, u kadar kötü insanlar aşık olabilir mi? Çürümüşlük mü ya da? Hangimiz hak vermiyoruz Şebnem’e yaptığı onca şeye rağmen. Phoenix (Anka) var kitapta, o erotik derginin adı. Aynı zamanda Edip Cansever’in şiiri (#37328057)
Öyle ya kim sevişirdi acıları olmasa
Kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam
Kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum
Yeniden doğmak için çıkardığım yangından.
Bir çok şey var kitapta, anne nefreti, sevgisizlik, Çürüyen Türkiye, Aşk Acısı, Evlilikte amaçsızlık vb. Ama kim ne derse desin kitaptaki ana tema bana göre bu, yeniden doğmak için kendini yakmak.
Mükemmel kurgusu, Ayfer Tunç karakterleri, hiç bir zaman sıkılmayacağınız samimi dili, zeki tespitleri ile olabildiğince öfkeli ve sarsıcı bir kitap Yeşil Peri Gecesi. Okuyun, okutun bence.
··
1.412 görüntüleme
Farz oldu şimdi okumak... 😊
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi bunu aldım, önce bunu okuyacağım da arada 3 - 5 kitap var bekleyen. Elinize sağlık.
Bende de var 50-60 tane bekleyen, sokarsınız bunu aradan ama:)
2 sonraki yanıtı göster
Erhan Bey, Affet Tunç okumalarında ayak izlerinize basacaktım ama siz arayı açtınız. Biraz yavaş ilerleyin diyeceğim ama yüzüm yok. Varoluşçuların arasına daldım, kağnı gibi ilerliyorum. Neredeyse ayda bir tane kitap bitireceğim. 🤦 Neyse bu güzel incelemeniz için çok teşekkürler. Hakikaten içinizden gele gele tavsiye etmişsiniz kitabı. Okuyacağım ben de... Bir toparlanayım hele...
Elinize sağlık :)
Ben zaten aşırı yavaş ilerliyorum da siz farklı alemlerdesiniz:) Sevdiğim kitapları abarttığım da doğrudur, başka türlü alet edemiyorum insanları kötü emellerime:)
Sırf kapağını görsem asla almam sanıyorum 😅 çok popüler duruyor.. ama inceleme merak etmeme sebep oldu
Erhan bey, kaleminize sağlık , hemen temin edip okuyasım geldi incelemeden sonra :) iyi reklam oldu bence incelemeniz ☺
Teşekkürler, ilk önce Kapak Kızı ile soft bir giriş yaparsanız daha iyi olur sanki ama:)
Tamamdır , tavsiyenize uyacağım. Teşekkür ederim .
Ali'yi kaybettim..
Kapak Kızı hafif kalır yanında diyorsunuz yani :) 40 lara gelen bir şebnem o pozdan sonra yırtmamış anlaşılan.. İlk sıralara alıcam işler Bi hafiflesin :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.