'' Hiç kimse kaderin önüne geçemez. Kader, 6000 metre yükseklikte uçaktan atlayan ve paraşütü açılmayan bir paraşütçüye benzer. Paraşütçü denemeye devam eder; ama o kahrolası şey açılmaz ve o yere doğru hızla düşmeye devam eder; acımasızca, bir taş gibi ağır ve yolundan sapmadan 1 metrekareden büyük olmayan, küçük bir toprak parçasına çarpar. . Ben o bir metrekarelik toprak parçasıydım ve kader de bir taş gibi düşmekte olan bir paraşütçüydü.''
Sayfa 39