#mahkemelerde
#sabahattinali
Sabahattin Ali'nin öz kızı Filiz Ali'nin senelerce sakladığı kutudan çıkartılan belgelerden oluşan bu kitap, dönemin adalet sistemini gösteriyor bize.
Düşünce özgürlüğünün hiç olmadığı bir ülkede nasıl yaşanır, bir hiç uğruna aylarca hapishanede nasıl yatılır ve o yatılan hapishanelerde insan haklarını yok sayarak türlü türlü işkenceler nasıl yapılır onu görüyoruz.
Sabahattin Ali dönemin adalet sisteminden çok çekmiş. Yazdığı savunmalar ne derece masum olduğunu kanıtlar neticede. Ama adalet haklı olanın değil de zalimin elinde olduğundan aylarca hapis yatmış Sabahattin Ali.
Halkı kandırmak ve insanları halkın gözünden düşürmek için her dönem bir kelime kullanılan ülkemizde o dönemin kelimesi koministlikmiş. Bir belgede bundan bahseden Sabahattin Ali kendisine kominist denmesinin yanı sıra köy enstitülerine de kominist okulları dendiğini söylüyor. Bu sayede halkı o okullardan soğutarak kapanmasına zemin hazırlanmış oluyor.
Belgeler o zamanın türkçesiyle yazıldığı için anlamakta bazen zorlansam da genel olarak nelerden bahsedildiğini anladım. Ve belgeler aslına sadık kalınarak aktarıldığı için de gayet memnunum.
En çok ilgimi çeken yerler 'Kuyucaklı Yusuf' davasına karşı Sabahattin Ali'nin yazdığı savunmalar oldu. 'Kuyucaklı Yusuf'un halkı aile hayatından ve askerlikten soğuttuğu düşüncesiyle dava açılmış. Böyle bir eseri bu şekilde küçük düşürmeye çalışmak akıl alır gibi değil. Reşat Nuri Güntekin'in 'Kuyucaklı Yusuf'u öven yazısını okurken Helal Olsun dedim.
Herkese keyifli okumalar...