Çanakkale 1915. Dünya böyle bir savaş görmedi. Tüm güçleriyle saldırdılar. İngilizler, Fransızlar. Yetmedi, Anzaklari kandırdılar, Hintlileri kandırdılar. Onlar da saldırdılar. Propaganda sağlamdı, Türkler salgın hastalık gibiydi, Avrupa'dan atilmaliydi. Bir daha saldırdılar,bir daha,bir daha. Denizden, karadan,her yerden. Başaramadilar, Çanakkale gecilmedi.
İçimizde yaşayan bazı soysuzlar diyorlar ki,üç yıl sonra ellerini kollarını sallayarak geldiler İstanbul'a. Hayır, onlar gelmedi.siz davet ettiniz.once İstanbul'a,sonra her yere.uc yıl önce Çanakkale gecilseydi, eğer o gün İstanbul'a girselerdi, sittin sene cikmazlardi. Bunu bile idrak edemiyorlar.
Turgut Özakman 'in enfes kalemi ile yazılmış,tarihi bir belge
Diriliş . Cepheden gün gün notlar, öncesi sonrası,nedeni sonucu. Türk subaylarinin ve askerlerinin mucize kararları olduğu kadar, Alman subaylarınin beceriksiz uygulamaları.
Bugün hangimiz hatırlıyoruz, nusrat mayın gemisini, yavuz zirhlisini, Hamidiye kruvazörunu, Bandırma vapurunu. Ne olmuş biliyor musunuz bunlar? Hurdaciya satılmışlar. 1954 yılında parça parça edilip satılmışlar. Kimsenin aklına gelmemiş savaş müzesi yapmak. Gelmemiş mı acaba?
Şair
Fazıl Hüsnü Dağlarca Çanakkale için " yeni Türkiye'nin önsözü" diyor. Nasıl demesin. Çanakkale'de emperyalizmin yenilebilecegi anlaşıldı çünkü. Çanakkale'de aydınlanmaya elverişli müslüman ülkelerde bu düşünce yeşerdi çünkü.
İstanbul işgal edilince,boğazdaki işgal gemilerini gören Cevat Abbas, M.Kemal'e yaşlı gözlerle baktı. İşte o tarihi cümle o an söylendi.
" Geldikleri gibi giderler"
Okuyalım, okutalim.
DirilişTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20145,2bin okunma