Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

492 syf.
9/10 puan verdi
SURVİVORSHİP BİAS !!!!Merak edin,Okuyunn!!
Survivorship Bias mantığını son tahlilde bana düşündürmüş kitap. Şahane bir kitap..Ayfer Tunç,2009 ‘da yazmış bu romanını ve 492 sayfa.. Kitabı okurken yer yer ürktüm,duygulandım,kendimi bir toz zerresi kadar kıymetsiz hissettim,tiksindim,dumur oldum,çok aydınlanma yaşadım,öğrendim ama en çok güldüm..Yalnızken kıkır kıkır sesimi duyacak kadar güldüm.. Kitap ,Can yayınlarının da söylediği, kitabı resmedici bilgideki gibi,Türkiye’nin son yüzyılını,önemli siyasi ve toplumsal olayların insan hayatları üzerindeki kırıcı etkilerini,Şehir ve İnsan manzaralarını ilginç bir şekilde bir Ruh hastanesi’nden yola çıkarak zincirleme şekilde anlatan öykü içinde öyküler barındıran ilginç bir roman... Kitabdaki favori karakterim;Nöropsikiyatr Nebahat Özdamar..Her mesaisinde ,türlü tarifler eşliğinde,ama muhakkak her kek’inin içinde değişmez malzemesi esrarı ekleyip pişirdiği kekleri hemşirelere,hademelere,hastalara ikram edip durması ve tuhaflaşan kafaların söyledikleri,davranışları..Bunu zaten hep sorgulardım da,insanların isimlerinin önlerindeki ünvanları,ruh sağlıkları hakkında cidden yanıltıcı olabilir ve çoğu zaman herkesin önyargıları bu etiketlere takılır..Hayatlarımızı,sevdiklerimizi emanet ettiğimiz,güvendiğimiz ünvan ve kurumların hepsini her seferinde bıkmadan usanmadan defaatle kendimize göre geliştirdiğimiz yöntemlerle ,muhakkak sorgulamamız gerektiği..Mesela bir cafe’de otururken bazen aklıma gelir ve dikkat etmeye başlarım,izlerim,hissederim, çalışan insanların hal ve tavırlarına bakınca mutlu olup olmadığını,nezaketinde samimiyet derecesini ,istediğim kahvenin üstündeki köpüğün tükürük olup olmadığını(bunu her seferinde düşünüyorum malesef)... Bizim hizmet sektöründe çalışan kesime iş ahlakı ile çoğunlukla bakmadığımızın göstergesi;Garson’a” - Hangisini yememi tavsiye edersiniz? diye yalvaran bakışlarla samimiyet kurup bize mutfaktan bilgi sızdırmasını,ya da garson yerine masayı toparlamaya başlamamızdan belli bence... Kitabı okurken o kadar çok insan hikayesi okuyorsunuz ki;ünlü beyin cerrahından tutun,bir vekilin aşık olduğu badem gözlü kadına,ordan ilk hâkime hanım ve onun muteber kişiliği ile dokunmuş ağına takılan akrabalarına,ordan yakın tarihimizde yaşanmış Varlık Vergisinin Rumlar üzerindeki kırgınlıklarına ve onlara ihanet eden fırsatçı Türk komşularına,anneliğini, karşısına ne koyarsanız koyun ezilicek diğer tüm erdemleri yaşamak uğruna rezil eden kadınları,her türlü insanı bir kitabın içine sığdırdığını görüyorsunuz ve bu karakterler ile tipleri başarılı bir şekilde anlatabilmiş Ayfer Tunç’a her öykü sonunda şapka çıkarıyorsunuz.. Kitap neden okunmalı derseniz;nasıl bir insan olmak istemiyorum ve bunun için neler yapmalıyım sorusuna sağlam örneklerle cevap bulacağınız bir sürü başarılı,başarısız,mutlu,mutsuz insan öyküleri var..Yani ben ders alayım diye okumadım tabii kitabı ama istemsizce böyle ayyy böyle iğrenç bir insan olmak istemiyorum ya da heba ettikleri ömürlerini ,aslında boş ve gereksiz olduğunu bir takım hırsları,aşağılık kompleksleri,arıza yönleri yüzünden göremedikleri takıntıları,ihtiras ve arzuları yüzünden nasıl da mahvettiklerini gördüğünüz insan hikayeleri okuyorsunuz... Kitabı zamana yayarak bitirdim beraberinde birkaç kitap okuyarak devam ettim hâla o insan öykülerinin bir gözlemcisi olarak ya hastane koridorunda,ya çalışma masalarının kenarında ya da sokak başında yaşıyorum kitabın içinde..Bunu da öykünün sarmalayıcığı başarısından dolayı Ayfer Tunç’a borçluyum.. Herkese iyi okumalar️
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,369 okunma
·
148 görüntüleme
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Okuma listesine eklenmeli o vakit...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.