Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

176 syf.
7/10 puan verdi
Merve x merviews x Bertrand Russel
Kitapla ilgili incelemeden ziyade, kitabın bana hissettirdikleri hakkında bir inceleme denemesi: Bö’rtrand Rasıl , İngiliz feylesofumuz, yol gösterici , tarihçi, toplum bilimci amcamız… Genellikle okuyacağım kitabı seçerken seçici davranırım (bu kalitesiz içerikler okumadığım anlamına gelmez) sadece pragmatik bir yol izlemeye çaba sarfederim. Ama kitabı görmemle okumaya başlamam bir oldu diyebilirim. (bu anı mı bekliyordun mervecim… gerçi şey, sorgulamıyorduk.) Rasıl bey olsa bilinçaltındaki bir korku veya endişeli bir ümitten dolayı diyebilirdi. (belki) Kapak mı etkiledi yoksa? Mmm. Satış stratejisi? E iyi de ben tatlı sevmem ki! Meyve? meeh. Aklıma gelirse. Ama çikolataya batırılmış çilek çok güzel gözükmüyor mu sizce de? Tıpkı yapaylıklara bürünmüş özümüz gibi. Onlarca koruyucu madde, haddinden fazla şeker yüklemesi. Aa.. n’olcak şeker canım, güzel şeyler… mutluluklar… canımlar cicimler… Değil. Kendilerini buna adayan insanlar da dünyaya sadece mutlu olmak için geldiğini sanabiliyor. Aman ne toz pembe! (tıpkı kapaktaki pembeden…) Ben insanların acıyı da korkuyu da endişeyi de deneyimlemesi taraftarıyım. Rasıl amca tam da bu düşüncemin üzerine şöyle diyor: “Hayat, bütün çağların büyükleriyle bütünleşmek, kişisel ölümse, umursanmaya değmez olacaktır.” Gerçi bu anksiyetik genlerimden gelen her zaman Z planım olmalı tavrından da olabilir. (aman aman, düşman başına) Küçükken bile “amaaaan, iyi şeyler olursa zaten akışıyla davranacak bir hamlem olabilir, önemli olan kötü senaryolarda ne yapmam gerektiğini bilmem” derdim. Sonucu ne mi oldu? Neyse boşverin, o kısımlar bol ilaçlı, istirahatli, toplumdan soyutlamanmalı içeriğe girer. Buna da şöyle diyor: “Akıllı olan, önlenmesi mümkün talihsizlikler karşısında elini, kolunu bağlayıp oturmamakla birlikte, kaçınılmaz talihsizlikler için ne zamanını ne de duygularını boşa harcar, hatta önlenmesi mümkün olanlar için harcayacağı çaba, asıl amacına doğru ilerlemesini durduracaksa, onlar için bile hiçbir şey yapmaz.” İyi dedin üstad. Bunu da not aldım bir yere. Boşvermek demişken, boşvermeyi çok iyi denmese de iyi derecede öğrendim bu son iki yılımda. Sorgulamaktan, sorgusuzluğa geçişimin arasında boğulurken bir de bakmışım ki aslında uzaydan gelen yeşil başlı bir ot-muş-um. Rasıl amca da zaten kendinizle fazla vakit geçirmeyin diyor. Kendi iç dünyanıza çok vakit harcamayın, mutluluğu dış dünyada bulacaksınız diyor. Yine bilinçaltımın gizli bir çabayla bana ulaştırmak istediği kitabı açmışım da oku-muşum. Bir anda mı? Hayır. Aralarda kendimle istişare etmemden ötürü biraz uzun sürdü. Sonucu elbette yazıya dökmeyeceğim. Bu bile benim için yeteri kadar toksik bir eylem. “Bilinçaltında beliren düşünce kendi bildiğince ağır ağır olgunlaşırken bilinç de, uyku dışında, durmadan çalışmaktadır. Sonuç ise, çabuk heyecana kapılma, anlayış eksikliği, çabuk öfkelenme ve ölçüsüzlüktür. Bütün bunlar yorgunluğun hem nedenleri hem de sonuçlarıdır.” (quoth the doc) Okudum, bir şeyler değişti mi? Eyleme dökmediğim sürece, hayır. Her şeye bir diyeceği olan amcamız buna da mutluluğun tanrı vergisi olmadığını ilave etmekten geri kalmıyor: “Bütün bu nedenlerden dolayı mutluluk, kadınların ve erkeklerin çoğu için tanrıların bir lütfu değil, bir başarıdır ve mutlu olmak büyük bir çaba gerektirir.” Gerçi tanrı iradesine boyun da eğin diyor, şey pardon Hıristiyanlık diyor-muş onu. Onu hiç şey etmeyeceğim. Börtırand Rasıl amcamız, önce mutsuzluğun sonra da mutluluğun nedenlerini kısaca kendi bakış açısıyla ifade etmeye çalışmış. Yazıldığı dönemin durumlarını da göz önüne almayı unutmamalı. (1930) Mutsuzluğun nedenlerini dokuz başlıkta ele almış; bunlardan bazıları can sıkıntısı, çekememezlik ve günah duygusu gibi yaygın belli başlıklı konuları yazmış. Peki ya mutluluğun nedenleri? Keyif, sevgi, aile, iş, kabullenme bıdıbıdı Güzin ablavari ifadeler. (Aslında okurken böyle düşünmemiştim de yazarken gizliden bir kızgınlık belirtisi geldi) Dokunmuş da olabilir yazdıkları, bilemiyorum. Çuvaldızı kendime sokmakta üstüme yok bu aralar. Bazı şeyleri yargılamayan bir gözle, uyarıdan ziyade gerçekliği ifade etme kaygısı ile yazıldığı için samimi buldum. Ve üzdü tabi. Mutlu olma sanatı kitabını okuyup da üzülmek de n blm….. Eserin orijinal ismi “The Conquest of Happiness” yani aslında daha çok, mutluluğu fethetmek, ele geçirmek anlamında. Bu bilgi de kendim için tabii. Sanatı icraa etmem mümkün olmasa da fetih için bir şansım var. Nedir insanları bu kadar mutsuz eden? Üf sürekli bir şeyler diyesim geliyor, ama hepsinden ayrı sav çıkabilir nitelikte. Rasıl amca yaşasaydı Merve Uluç olarak karşısına dikilebilirdim belki, ama şuan üşeniyorum. EVET, O yüzden kendime tekrar ve tekrar üzerinden geçip düşünebileceğim bazı ifadeleri not almak istiyorum. “Mutluluk her şeyden çok, insanlara ve çevreye dostça ilgi duymaya dayanır” (random smile) * “En iyi sevgi, insanın eski mutsuzluklarından kaçmak için değil de, yeni mutluluklara kavuşmak umuduyla beslediği sevgidir.” (Bu güzeldi, feysbukum olsa yazardım.) * “Bizler yeryüzünde tuttuğumuz küçücük köşenin ve doğumumuzla ölümümüz arasındaki kısacık sürenin önemini gözümüzde fazla büyütür, fazla heyecanlanır , kendimizi fazla zorlarız. Fazla heyecanlanmamız ve kendimizi fazla önemli görmemiz hiç doğru değildir .” (Bunun üzerine sonra düşüneceğim, şimdi yuxum var.) ** Ama aralarında benim için bir ifade var ki, iyileşmekte olan kabuk bağlamış yaranı kaşırken çatlatır ve yeniden kanatırsın ya… “Bütün sevgilerimiz, sevdiklerimizi her an yere serebilecek olan ölümün insafına bağlıdır.” *** Kaybettiklerime… Ve kaybedeceklerime; bırakın, gelsin hele… Merve, 9.09.19
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıBertrand Russell · Say Yayınları · 20134,039 okunma
··
99 görüntüleme
Homeless okurunun profil resmi
Kişi kendini toplumdan ne kadar soyutlarsa mutluluğu o derece yakalar diyor Schopenhauer. Daha doğrusu mutlu olmaya çalışmazsan üzülmezsin, mutluluğun peşinde koşarak mutsuz olursun. Bu kitabı merak ettim incelemenizle. Kendinizle konuşuyor gibisiniz yazdıklarınızda. Okutturdu, gülümsetti :) elinize sağlık.
Merve okurunun profil resmi
Merhabalar, aslında Tanpınar ve P.Safâ da öyle diyor. Kafama da yattığı için onlara riayet etmiştim ne yalan söyleyeyim. Rasıl amca işin içine girince biraz kafam karıştı doğal olarak. Gece gece atar yapmışım birazcık sonradan farkettim, iltifatınız için teşekkürler. ☺
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.