Düşüncenin Kökeni Beynimiz Tarihin başlarından zamanımıza kadar beyin önemli bir organımız. Düşüncenin kökenide bu organımızın en işlevsel şeylerini ele alıyor peki ne bu şeyler? Düşünce ve hayal gücümüzün kaynağı olan Astrositler ve Glialar kalsiyum dalgaları. Kitap tamamen bunlar üzerine desem yalan olmaz. Her paragrafta astrositlerin farklı yararını öğreniyorsunuz. Bunlar dışında Gliadan önce bilim insanları sadece Nöron üzerine araştırmalar yapmış ve glia kadar önemli bir hücreyi göz ardı etmiştir. Bu dönemin adı Nöron Doktrin dönemidir Cajal ve Golgi bu dönemin önemli bilim insanlarıdır. 100 yıllık bir süreçte sadece Nöronlar üzerinde araştırma yapılmış beyin hastalıkları, düşünce, ateşleme vb şeylerin Nöron tarafından sağlandığı inanılmış tabi zamanla Glia ve Astrositlerin önemi artmış. Son 20 yıldır önemleri artmakta olup araştırmalar devam etmekte. Sadece bunlarla kalmayıp yeni proteinler genlerde keşfedilmiştir. Faydaları olduğu kadar bozulmaları sırasında Astrositler tümöre ve beyin kanserine dönüşmekte. Ama düzenli olarak çoğaldıklarında nöronları onarıp gliaların sayısı artınca iyileştirme etkisi yaratıyor. Astrosit ve gliaların azalması nöronları ve benzer beyin hücre ve destekleyen proteinlerin ölümüne sebep olup beyin hastalıklarına sebep olmakta o yüzden önemli bir rol oynuyorlar gelişimde. Bu hastalıklar Skleroz, Alzheimer, Parkinson vb. Uyku ve hayal gücününde önemini vurguluyor. Glia sayımızı artıran bu eylemler zihnimizin gelişimi ve yaşlanınca zihnimizin zinde kalmasınıda sağlıyor ne kadar fazla glia o kadar güçlü bir zihin anlamına gelmekte. Hafızanın çeşitleri üzerine duruyor kısa süreli ve uzun süreli hafızalar genelde duygularımız ile kalıcı olanlar uzun süreli hafızaya giriyor. Rüyalarımızıda kontrol eden bu hücre gerçekten şaşırtıcı. Andrew Koob Einstein'in beyni üzerinede bir bölüm ayırmış. Einstein'in beynindeki Glia ve astrosit sayısı 11 normal bireyden daha fazla imiş. Demek oluyor ki beynini o kadar çok kullanıyor ki normal insanlardan zeki, hayal gücünü kullanabiliyor, karmaşık düşünebiliyor, problemler üretip çözmeye odaklanabiliyor. Kısaca Astrositler=Kendimiz Astrositlerin motivasyonu kendi motivasyonumuz Astrosit sayısı azaldıkça sadece beyin hastalıkları değil psikolojik hastalıklarda oluşmakta(şizofreni, depresyon, kitapta detaylıca daha fazla hastalığı anlatmakta). Sadece beyini kapsamıyor bu alanın olumsuz etkilenmesi tüm vücuda olumsuz etkiler yaratıyor.Maddelerde astrosit ve glia ve beynimize etkileride var ama bir süre sonra faydadan çok zarar veriyor bu uyarıcılar ama yinede olumlu etkileri olduğunu söylüyor tabi kısa süreli. Anlayacağınız üzere Astrosit ve Glia sayımızı artırmak için bolca okumalıyız, gezmeliyiz, yeni şeyler görmeliyiz görsel zekamızı artırmalıyız. En olumlu şekilde öğrenerek geliştirebiliriz. Düşüncenin kökeni böylelikle Glia, Astrosit ve diğer yardımcı öğeler gibi gözüküyor.

Düşüncenin KökeniAndrew Koob · Alfa Yayıncılık / Bilim Dizisi · 201163 okunma

·

97 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.