Gönderi

M.Ö. 51.000'de Atlantis'te bilimsel teknoloji çok gelişince, günlük hayatta bazı değişiklikler oldu. Tarım yöntemleri gelişti, eğitim arttı, insanlarda mal mülk kavramı oluştu. Daha üstün maden teknikleriyle altın, gümüş ve değerli mücevherler elde edildi ve bunlar, Atlantislilerin kendilerini ve yapılarını süslemeleri için kullanıldı. Akıl ve mantıklarını daha çok materyal üzerine yoğunlaştırınca, insanlar fazlasıyla çözümlemeci oldu ve beyinlerinin sol tarafı, sağ tarafına ağır basmaya başladı. Kendi insanlarina saygıları kalmadı, doğal dünyayla olan yakın ilişkileri zayıfladı, yerini hırs ve hoşgörüsüzlük aldı. Çoğu Atlantisli önce, birbirinin düşüncesini okuma yeteneğini, düşünce yoluyla iletişim kurma ve üstün sezgi becerilerini kaybetti, daha sonra da, bu yeteneklerine olan inanç ve güvenlerini yitirdi. Iki çok farklı grup M.Ö. 50.000'de Atlantis'te güç aradılar. Edgar Cayce bunlardan birini "Belial'in Oğulları" olarak tanımlar. Bunlar kolaylığa ve keyfe, mala mülke düşkündüler ve manevi değerleri yoktu. "Birin Oğulları" olan diğer grupsa aşka, ibadete ve meditasyona yönelik olup böylelikle kutsal bilgiye ulaşacaklarına inanıyordu. Bu isimle adlandırılmışlardı, çünkü "Bir din, bir ülke, bir ev ve bir tanrı" ya inanırlardı.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.