Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

142 syf.
10/10 puan verdi
1962 de yayımlanan ve ana konusu hayali cenaze teması olan, 1982 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazarın ilk kitabı "Yaprak Fırtınası" sonra " Albaya Mektup Yok" ve ardından "Hanım Ana nın Cenaze Töreni" geliyor. Aslında işin özü şu diğer yazılanlar "Yüzyıllık Yalnızlık" tan önce yazılmış ama merkezde bir şekilde yine de "Yüzyıllık Yalnızlık" var. Önce onu okursanız büyülü gerçeklik daha keyifli hale gelecek sizin için.  Yüzyıllık Yalnızlık, bir kentin doğuşundan başlayıp, yüzyılın ölüşüne kadar giden bir zaman dilimi. Ama bahsettiğimiz sadece zaman değil. Zamanın içinde, insanlarla birlikte. "Hanım Ana nın Cenaze Töreni'nde ise hikâyeler tam olarak  o kentteki insanlara büyülü gerçeklikle dahil oluyor. Şimdi bahsi geçmişken Biraz "Yüzyıllık Yalnızlık" tan bahsedeyim.Uzunca bir süre önce okuduğumdan ona inceleme yapmayacağım nasıl olsa. Okuduysanız bilirsiniz zaten.Kendinize bir tebrik yollayın benden.Hem de kocaman. Okumadıysanız mutlaka okuyun. Tebrik, durağan bir dili olan, sonu nereye varacak bilemeyeceğiniz ve karmaşık bir isim örgüsünden başarı ile çıkarak kitabı okumanız ( ben isimlerini not almıştım zamanında) Dili durağan olabilir ama kitap çok iyi. Ben okurken içindeymişçesine, her gün birlikte zaman geçirmişim gibi yaşadım kitabı. Tam olarak "Büyülü Gerçeklik". Peki nedir bu büyülü gerçeklik derseniz ️ Gerçekdışı bir olayın/olayların oldukça sıradan ve normal şekilde aktarılmasıdır.Her şey olağan gelir size. Karakterler ve okur yaratılan o  dünya içinde bu gerçekdışı olayı garipsemez. Son derede normaldir. Kitap az çok şöyle. Marquez  kitabında Buendia ailesini tarihini anlatmış.Ama ne anlatmak.Öyşe böyle değil. Tam altı kuşak, 100 yıllık bir tarih. Bu aile üzerinden hemen hemen  insanlık tarihi diyebiliriz. Düşünsenize kitaplardan okuduğunuz herşey gözünüzün önünde yaşanıyor. Tabi zorlukları da yok değil. Liderler,  savaş, sanayi ve teknoloji. Ne ararsanız var. Daha fazla bilgi vermeyeyim. İşin özü şu ki bu kitabı okuyun derim ama sakin kafayla  Hanım Ana ya dönerse,  kitapta sekiz  başlık var. İçlerinden" Bir Salı Günü Öğle Uykusu"unda trenin kasabaya gelişi var. Trenle kasabaya gelenlerse hikayenin bir sonraki adımı oluşturuyor. Kadın ve kızı, trenden inerek pederin evine giderler. Peder uyuyor, uyandırıyorlar. Hırsızlık yaptığı için öldürülen oğlunun mezarını görmek istiyor kadın. Kasabalı ailenin gelişini öğreniyor , kilisenin etrafında toplanıyorlar ve kadıncağız mezarı ziyaret edemiyor Olay bu.     Kitaba adını veren Hanım Ana'nın Cenaze Töreni kitabın sonunda yer bulmuş kendine. Macondo’nun topraklarının büyük bir bölümünün sahibi olan  ( neredeyse hepsi ) Hanım Ana ailesindeki herkese akraba evliliği yaptırarak hepsini  konağının  çatısı altında tutmayı başarmış, doğum gününü haftalar boyunca  şenliklerle kutlayan biri ve onun  dokuz gün süren cenaze törenini okuyoruz. Ama öncesinde  onun için epey  uzun bir hazırlık var :)   Sonra on dört gün süren dualar var. Ve  sonunda tüm herkesin kurtulmuş olmanın rahatlığı ile aldığı rahat nefesler var Olayımız bu . Keyif aldığım bir kitap oldu.
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
Hanım Ana'nın Cenaze TöreniGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 2013599 okunma
··
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.