Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
Öyle zannediyorum ki bir şeyin hakikatini öğrenmek tam olarak eleştirel düşünmeyle mümkündü ve bu hakikat edebiyatın ve onun sanat eseri olmasının anlaşılması olunca karşıma
Berna Moran
Berna Moran
hoca çıkıyordu. Kitap okumada toplum olarak son derece yetersiz olduğumuzu 7'den 70'e kabul etmeyenimiz yoktur. Peki bunun sebepleri neler olabilir diye bir soru karşısında herkes kendine göre belli cevaplar verebilir. Kişi bu cevapları sorguluyorsa okumaya karşı eksiklik hissettiği içindir. Yine bir gün böyle bir sorgulama yaptığım zamanlarda belki de edebiyat eserlerine nasıl bakmak gerektiği ve yazarların eser oluştururken neleri amaçladığı vb.. sorularının karşılığı bende olmadığı için okumadan verim alamadığımı düşünüyordum. Küçük bir araştırmada hemen karşıma
Edebiyat Kuramları ve Eleştiri
Edebiyat Kuramları ve Eleştiri
kitabı çıktı. Daha sonraları bu kitabın Ankara Üniversitesinde edebiyat derslerinde okutulduğunu öğrendim. Biraz ağır olabilirdi ama adres doğruydu.:) Kitabın tanıtımı yada üslubunu burada ele almayacağım. Direkt bana neler kattığı üzerinde durup ve bir kaç alıntıyla bitirmek istiyorum. Edebiyata ve sanata karşı oluşan bakış açısından neler öğrendim; - Sanatın ve sanat eserinin topluma kazandırılması, toplumun bir parçası olmasıyla doğru orantılı olduğunu, -Yazar kitabında her türlü somut ve soyut, fiziksel ve psikolojik yansıtma yaptığını, topluma ve yaşadığı döneme ayna olduğu gerçeğini, - Edebi eseri okurken o döneme ait, o dönemin izlerini görebileceğimi, -Yüzeysel olsada kitap konusunun, içeriğinin, ve karakterlerinin nasıl ve ne yönleriyle eleştirildiklerini, -Yazılan kitapların genel bakış açısıyla (toplumcu bakış açısı da denebilir ) ekonomik, ideolojik ve politik olarak yazıldığını ve bunlara yaklaşımın nasıl olması gerektiğini, Bunlarla beraber kitaptan bir kaç alıntıyı da müsadenizle buraya eklemek istiyorum. "Sanatın yeri bir şeyi yaratmaktan çok var olan parçaları birleştirmektir" "Yazarın kitabında mümkün olduğunca ideolojisini yansıtmaması gerekir" (eğer yazar belli bir kesim için yazıyorsa durum değişir) "Yazarın kitapta açık olarak anlattıklarından ziyade anlatmadıkları ve neleri sakladığının düşünülmesi gerekir" "Sanatçı duygularını dile getirirken başkalarını düşünmez, kimseyi düşünmez o: Kendi kendine yazarken yaratacağını yaratmış, görevini yapmıştır. Okuru hesaba katarak yazan şairin yazdıkları şiir değildir bile."(say.99) "Yeni Eleştiri’nin sandığı gibi tarafsız, masum (innocent), önyargısız, ideolojisiz okur diye bir okur yoktur. Her okur belli bir kültür çevresinden aldığı ekonomik, toplumsal, politik değer yargıları ile gelir metnin karşısına ve bunlar okuyuşunu etkiler." (Say. 197) "Okur eserdeki dünya görüşüne, teze inanmıyorsa eserin tadına varabilir mi? İnançlarımız eserin değerlendirilmesinde nasıl hesaba katılmalıdır?" (S.264) Diye bilirim ki en çok merak ettiğim soru edebiyat ve inanç arasındaki bu yaklaşımın nasıl olması gerektiğiydi ve belli ölçülerde cevabını da almış oldum. Eser daha derinlemesine belikide karşılıklı fikir alışverişleri ve mütealarla okunsa daha da verimli olacaktı ama bu haliyle bile çok fazla istifade etmiş oldum. Zaman zaman ağır ve sıkıcı gelebilir buna takılmayıp eserdeki bütüncül anlamı yakalamak önemli.. Son olarak bu eseri okuduktan sonra edebiyat eserlerine bakış açınızda hissedilir bir değişme olduğunu fark edeceksiniz. Hayırlı okumalar..
Edebiyat Kuramları ve Eleştiri
Edebiyat Kuramları ve EleştiriBerna Moran · İletişim Yayınevi · 2021925 okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.