··
527 görüntüleme
İncelemelerinizi takip ediyorum.
Yaşanmışlıklarınizla,tecrübenizle yoğurup
yeniden yorumlar getiriyorsunuz, çok samimigeliyor bana.Bu incelemeniz de çok güzel.Maddi durumları olmayan kadınlar upuzun saçlarını dipten kesip peruk için satarlarmış.Sonra o saçlar başka yüzlerle buluşuyor.Hiç düşünmemiştim-peruk- sahiden ne hüzünlü kelime.
Peruk bir insana sadece hüzün mü hissettirir,Yeşilçam filmlerinde hay sizin sanat yönetmeninizin zevkine dedirtecek kadar ,en acıklı en içten en ağlatmalı sahnelerde şırannkk diye yenen tokattan sonra bile bozulmayan saçlar ,bana karnımın içine doğru bir gülme ama bi taraftan da acıklı konu ve ciğeri delen müziğin yol açtığı bir kalp ağrısını içine alan ortaya karmakarışık durumların metaforudur benim kişisel tarihimde..
Ya da Beyaz’ın ‘şarkılarla yaşayan adam otobüste’ skecindeki peruğun kafa arkasının beyazın tepesinde durması görüntüsünün bu sefer dayanamıcam karnımın içine doğru değilde dışarı doğru kahkahamı patlatıcam, patlattım kişisel gülmece tarihimde peruk başlığında yer etmesi..
Ama en çok da Sezen Aksu’nun ‘NAMUS’ şarkısındaki yine kendisinin oynadığı sarı küt saçlı peruk kadar ,kendi yatağında çıkartıp da altından sade ve simsiyah ortadan ayrılmış topuzlu halinin ortaya çıktığı hiçbir şey,içimi acıtamaz ve yüzümdeki gülümsemeyi gölgelendiremez..
Peruklar da hayat gibi bazen güldürüyor bazen hüzünlendiriyor..
Duygu dolu bir inceleme,Teşekkürler Sevgili 
Ferah☺️👏🏻
Ben de bu çok çok güzel yorum için teşekkür ederim. Hüzünlerimizin keyiflere dönmesi dileğiyle 💜
Bu yorum görüntülenemiyor
acaba kitabı okusam bu duyguyu hissettirebilir mi bana bilemiyorum.emeğinize sağlık
Acaba kitabı okusanız mı bilemedim şimdi :) Çok teşekkür ederim sağolun.
Bence güzel bir isim.... Peruk açısından hiç düşündünüz mü bilmem. Peruk bir kusuru (esasen bir kusur değildir bana göre) kapatmak için kullanılır kısmen kapatır da. Ama sevilirmi sevilmez, istenilir mi istenilmez, tam becerebilir mi kusuru kapatmayı onu da beceremez mutlaka farkedilir. Elinden geleni yapar ama beceremez ve de yaranamaz... Ne bulunduğu kafayı memnun edebilir ne de sunulduğu ortamı ve bence peruklar cidden hüzünlüdür....İnceleme her zamanki gibi içtenlikli ve de orijinal emeğinize sağlık Ferah Hanım...saygılar.
Kusurlarımızı kapatmaya çalışmak yerine onları göstermekten çekinmeden yaşayabilsek. Mecburiyetler kalksa ortadan da bir kitap isminde bile hüzünlerimizin izlerini aramasak. Ahh işte kalbimizden geçen her şey maalesef başımıza gelmiyor. Ben teşekkür ederim sağolun yorumunuz için.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Gene kendin gibi hüzünlü bir inceleme olmuş abla🐴🐴🐴
Yani iltifat mı sebep olduğum depresyon mu dediğin çözemedim:)
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Kitabın ismi bana acı bir hatıramı hatırlattı. Neyseki geçti gitti...Senin yorumunla okumayacak olan bile merak edip okur bu kitabı. Yüreğine sağlık Ferah abla. :)💕
Hakikatten bağımsız öyküler gibi okunsa da kitap bitince bir bakıyorsun aslında birbirini tamamlayan öyküler. Çocukluk, gençlik, olgunluk orta yaş ve artık yaşlılık ardından ölüm. Sorgulayan sorgulatan onlarca güzel öykü. Okuyanı bol olur umarım. Hep iyi hatıraların canlansın yüreğinde, teşekkür ederim Sezen:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.