Adam hasta, kemikleri çıkmış, kansız yüzünde
Hummadan parlayan gözleriyle ona yalvarmış:
_kaymaklı ekmek kadayıfı, demişti.
Şahin hoca'nın kesesinde ara sıra üç beş kuruş
bulunurdu.Fakat o gece son kalan yirmi parasıyla bayat simit alıp kuru yemişti.
Üç gün sonra sofranın cenazesi medreseden çıkarken şahin efendi kendini tutamamış, ağlamaya başlamıştı.
Ders şeriklerinden Boyabatlı bir halil hoca vardı. Kendi halinde, temiz fakat çok saf bir adamdı.
Ne ağlıyorsun, emir büyük yerden geldi. Senin benim de er geç gideceğimiz yer orası...
Hemen Allah iman selâmeti versin, diye onu teseli etmek istemişti.
Şahin efendi:
_ Öldüğüne ağlamıyorum. Zavallı adam,
Son nefesinde bir ekmek kadayıfı istediydi,
Alıp yediremedim. O yüreğime dert oluyor,
demişti.