Yaşam bütün bencilliğiyle etrafımızı sararıyor sere serpe.Bilinmeyen duvarların arkasında saklandığımız her an yeni bir güne gebe.Gökyüzüne aynı anda kaç kişi ile bakıyoruz.Aramızda kaçımız halen umudunu yitirmemiş? Kaç kişi duvarlarını yıkmaya çalışırken alçıyı eline, gözüne, gönlüne bulaştırmamış? Saklanılan duvarların ardından çıkılmıyor,git gide bir dipsiz kuyuya dönüşüyor görünen, görünmeyen.Çıkılmıyor bu dipsiz kuyunun içinden.Bir elim sıyrılmaya çalışıyor , yüreğine konduramadıklarımdan.Ne değişti şu bahtsız, bedhaht dünyamda? Hangi zincirler paslandı gönül sancağında?