Kitabı hayatında arka arkaya kayıplar yaşayan, her şeye rağmen ayakta durmaya çalışan Bernadette'nin ağzından okuyoruz. Sevdiklerini sırayla kaybeden ve köpeği ile birlikte yaşayan, geçmişine ait acıları atlatamayan bir kadının hayatla savaşına tanık oluyoruz. Bedenini, yüzünü, saçlarını, hiçbir yerini ve hiçbir şeyini sevmeyen, ölüm dışındaki kayıplarından zamanla kendini suçlu bulan ve kendisine bir şans daha vermeyi hiç düşünmeyen bir kadının, hayatındaki ufak değişiklikleri onunla birlikte yaşıyor ve sonunda kendisiyle olan savaşını kazanmasına şahitlik ediyoruz. Sıcak ve samimi bir kitaptı. Ancak zaman zaman monotonluktan dolayı sıkıcı gelebiliyor.