sorgu ve işkencenin insan üzerinde bıraktığı tahribatı zavallılığı, ölümün o an en büyük arzu olduğu, bireyin kendine dönüklüğü görülüyor. özgürlüğün bir mekana taşınamadığı,kişinin yanında taşıdığı bilincin, hafızanın yüklüğüyle yaşamla evdeşliği ilerliyor. Kimlik varlığının yok edilme arzusunu, Kadının aile, toplum kurallarında uyma, boyun eğme olarak ileriye gidememesi, başkaldıran kadının dışlanıp, terk edilişini görüyoruz