Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

415 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Pardon hanımefendi yoksa siz türbanlı mısınız?
Sene 2009. T.Ü Kimya bölümünden mezun olacak 65 kişiden biriyim. Dışarıda türbanlı, üniversitede başı açık bir insan olarak dört yılımı geçirdiğim fakültenin Organik Kimya dersinde sıradan bir gün. M.isimli hocamız hışımla içeriye girdi ve kürsüsüne çıktı. Onun için derse başlamadan bir tur geyik yapmak ders adına motivasyon aracıydı. O gün hiç
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,4bin okunma
··
2 artı 1'leme
·
6,1bin görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Sadece 3 dakikanızı ayırın ve lütfen şu incelemeyi okuyun, pişman olmayacaksınız... Kar kitabı için gördüğüm en iyi inceleme Esra. Kitabı o kadar yerinde içselleştirmişsin ki, türbanın nasıl siyasi bir nesne haline geldiğini kendi anılarınla da çok etkileyici harmanlamışsın. Zaten kitap buluşmalarında bu kadar nitelikli konuşan ve böyle anıları olan bir insandan daha çok inceleme yazısı beklemek de hakkımız aslında. Umarım daha çok yazarsın. Eline ve anılarını bu şekilde özgürce yansıtabilmene sağlık.
Esra Koç okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Oğuz. Özendiğim okuyucuların beğenmesi çok mutlu ediyor beni. Vaktim oldukça yazmak istiyorum tâbi ki. Ama hayat işte. Bugün artık sadece kitaplarla vakit geçirecek kadar tek yönlü olmayı hayat kabul etmiyor malesef. Yetişmeye çalışıyorum hayatın hızına.
3 sonraki yanıtı göster
Adem okurunun profil resmi
Öncelikle bu güzel inceleme için çok teşekkür ederim. Resmen kendi yaşantınız ile harmanlayarak kitaba büyük bir katkı sunmuşsunuz. Sizin söylediklerinize katılmamın yanısıra ben de birkaç bir şey eklemek istiyorum. Öncelikle yazarın son sözde söylediği gibi amaç muhafazakar-laik, Kürt-Türk, sağcı-solcu çatışması yaratmak değil. Bizim ülkenin gerçeği bunlar ve toplumsal psikolojimiz, sosyolojimiz mevzubahis olduğunda bu başlıklara değinmeden konuyu ele almak imkânsız. Dolayısıyla yazar sadece bize ayna tutmak istiyor. Barış Atay'ın da Babala Tv'de söylediği gibi hepimizin ideolojisi kendi yaşanmışlığımız sonucunda şekillendi. Hepimiz bir unsuru olduğumuz etnik toplulukların maruz kaldığı olaylara bağlı olarak bazı şeylere sempati, bazı şeylere ise antipati duyuyoruz. Mesela benim de şöyle bir anım var; Yetiştirme yurdundayız, bir hocamız var tüm çocuklar ile can ciğer kuzu sarması, bana gelince buz gibi. Çocuk aklım ile düşündüm ki "demek ki ben soğuk bir insanım, muhabbet etmeye değmem, konuşmayı ve oynamayı bilmiyorum.. " bunun gibi bir sürü şey.. Bir arkadaşım ile oturuyorum ve ona dedim ki "kardeşim ben artık senin gibi Hanefi olmak istiyorum, Alevî olmak istemiyorum artık. Madem ki Allah bize namaz kılmayı emretti, öyleyse Alevilik doğru bir mezhep değil.. " derken arkadaşımın yardımı ile namaza başladım. Yaklaşık bir hafta kadar devam ettik.. sonra bir gün yemekhanede oturmuş yemek yerken arkadan biri sarıldı boynuma. "Sen çok akıllı bir çocuksun, kutlarım seni " deyip yanaklarımı öptü bahsettiğim hocam. O zaman bile dedim ki "demek ki sorun Alevî olmammış.. " Erzurum da çok muhafazakar bir şehirdir hepinizin bildiği gibi. Ve ben çocuk yaşımda sırf Alevî olmamdan mütevellit dışlanmışım farkında bile olmadan.. Sonraları ailem ile daha yakın bağlar kurmam sonucunda öz inancıma geri döndüm.. sonrası konumuz ile alakalı değil ama merak edenler için söyleyeyim; artık müslüman değilim. Önce ateist sonrasında ise agnostik oldum. Hâlen agnostiğim.. Bir Başkadır isimli Netflix dizisinde de yine bu konular irdelenmişti. Herhangi birimizi yoldan çevirip bir psikiyatriste götürün, muhakkak bu kimlik çatışmaları ile ilgili travmalarımız çıkacak karanlık köşelerden. Bizim toplumun sorunu bunlar. Hümanizmi ve söylemleri bir köşeye bırakıp birbirimizi sevmediğimizi, birbirimize zorluklar çıkardığımızı kabul etmeli ve sonrasında ise bu olumsuz düşünceler ile yüzleşip onların üstesinden gelmeliyiz. En azından çocuklarımıza aynı mağduriyetleri miras bırakmamak için bu problemlerin üstesinden gelmeye mecburuz..
Esra Koç okurunun profil resmi
O yıllarda edindiğim dini bakış açısı ile abartılı davrandığımı fark edemeyecek kadar gençtim malesef. Bugün tabiki böyle davranmazdım diyorum. Artık saygısızlık beni bu kadar öfkelendirmiyor. Sanırım birçok konunun çocukluk travmalarına bağlı olduğunu ve savunulan birçok düşünce ve fikrin bize ait olmadığını anladım. Bu yüzden sizin de değerli yorumunuz için unutmadan teşekkür ederek bir kaç düşünce de ben söylemek istiyorum. İnsanların sevgilerine temel oluşturan duygu ya da durumun daha çok kullanma amacına uygunluk, genele uygunluk vs vs kalıplarında şekillendiğini düşünüyorum. Siz o yıllarda alevi bir çocuk olarak azınlıkta kalan biriydiniz. Oysa onların istediği kalıplarda birkaç davranış sergilemeniz diğer tarafa geçmenize neden oldu. Siz bile şaşırmışsınız. Malesef konu sadece bu kadar. İnsan bilinmeyene hep düşman demek istemiyorum. Ama dost olmadığı kesin. Bir başkadır benim de severek izlediğim dizilerden biriydi. İşlenen konu her insan için bir başka olan diğer insanlara yakından bakmak üzerineydi. Bazı karakterler pek oturmasa da imamın açılmak isteyen kızına karşı ılıman tavrı, karavanla gezmesi vs vs bilindik imam profiline pek uymuyor. Yine bunun gibi her kesime hoş görünelim kaygısı güdülerek oluşturulmuş derinlikli olmayan karakterler vardı. Uzatmak istemiyorum. Ama yapılmayanı yapmış olması yönünden sevindirmişti. Bakalim devamı gelir umarım. Bu uzun yorumun sonunda aslında her birimiz bir parmak izimiz kadar farklı kimlik ve inanışlara sahibiz. Bir arada oluşumuz bir potada eritme aynı gözükme zorlantısı getiriyor. Fakat içten içe biliyoruz ki hepimiz kendimiz gibi olduğumuz özgür bir yaşam düşlüyoruz. Kendi adıma öyle. Ben zihnimdeki ütopyada mutlu olmayı öğrendim. Başka türlüsünü başaramadım.
1 sonraki yanıtı göster
Elif okurunun profil resmi
Dünyanın bir çok ülkesinde ve hatta müslüman olmayan hemen hemen her ülkede türban özgürlüğü varken, bir müslüman ülkesinde bu yasağın bu kadar yakın bir tarihte, hatta olaylı bir şekilde kaldırılması malesef bu ülkenin kendine solcu diyen, özgürlükçü diyen halkının ve de siyasetçilerin en büyük yüz karalarından. Üniversitede hocalık yapan, aydın diye geçinen bir insanın, eğitimcinin bu kadar sığ düşünmesi de malesef çok üzücü. İncelemeni çok beğendim ve sırf bu incelemeden sonra bu kitabı okuma kararı aldım. Eline, yüreğine ve kalemine sağlık...
Esra Koç okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim katkın için Elif. Malesef yıllar geçse de reelde çok fazla yol alamıyoruz. Bazen pes etsem de vazgeçmediğim çok şey var. İyi ki diyorum çoğu şey için. Özgür bir dünyada yaşama umuduyla her güne uyanıyorum. Umarım bir gün dahi olsa öyle bir günü yaşamadan ölmem. Sağlıcakla ..
Bu yorum görüntülenemiyor
Osman Y. okurunun profil resmi
Eline sağlık Esra , çok detaylı ele almışsın kitabı ve kendi hayatınla da paralel noktalara temas etmişsin. Elbette bence en güzel incelemeler de böyle ortaya çıkıyor , kendi hayatımızı önemsemeyeceksek niye okuyoruz ki zaten ? Önerip sebep olduğuma da sevindim :)
Esra Koç okurunun profil resmi
Kesinlikle dediğin gibi bazı kitaplar içimize daha çok işliyor. Ve onları unutmak daha zor. Darısı başka kitaplara o zaman 😌😌
Bora Demir okurunun profil resmi
Benim bildiğim kadarıyla 2007 yılında üniversitelere girişte kılık kıyafetle alakalı yasaklar kaldırıldı. siz 2009 da boş yere yasağa uygun davranmışsınız Esra Hanım.
Esra Koç okurunun profil resmi
Hayır kaldırılmadı. Öyle olsaydı haberimiz olurdu emin olun.
Ayşe okurunun profil resmi
Bahsettiğiniz dönemlerden geçmiş biri olarak söylediğiniz her cümlenin altına imzamı atarım. Çok güzel, faydalı bir inceleme olmuş. Kaleminize sağlık
Esra Koç okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ❤️
Nisa okurunun profil resmi
Ben de eskiden ferace giyen ve çok dindar olan bir ateist olarak özgürlüğe bu denli önem veriyorum. İki taraf için de empati yapabiliyorum. Tek takıldığım yer, mutlu olmak için dine ihtiyacı olmadığını söylediği yerde sinirlenmiş olmanız. Gerçekten de her kesimi anlamamız gereken çok yer var, bazen kendi içinde bulunduğumuz topluluğu bile anlayamıyorken bunun zor olduğunun farkındayım. İncelemeniz gerçekten hoşuma gitti, elinize sağlık.
Esra Koç okurunun profil resmi
Teşekkür ederim değerli yorumunuz için. O yıllardaki fevri tavırlarımdan ve insanların davranışlarını kişiselleştirme noktasından oldukça uzağım. İnsanların, en azından toplum içinde yaşayan bir insanın ortak ahlak, etik kurallar ve farklı görüşlere saygılı olma noktasında minimal düzeyde bi noktada olmasını bekliyorum. Bunu göremeyince, küçümsendiğimi hissedince ben de kendim gibi davranamıyorum. Fakat dediğim gibi zaman içinde yok saymayı, görmemeyi ve yapılan her davranışın, savunulan her düşüncenin kendi geçmiş kabullerimizden, öğretilerimizden, zaman zaman etkilendiklerimizden kaynaklandığını anladığım için artık kabullendim bu durumları. Yine de ömür boyu sürecek bir uğraş. Benim için en azından öyle.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.