Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Hoşgörü kibir hastalığının kara sevdasıdır."
Sayfa 386 - Kafe Kültür Yayıncılık/ Eser: Kum ve KöpükKitabı okudu
·
15 görüntüleme
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Sabah bu alıntıyı okudum ve öylece bi kaç saniye kaldım Cibran ne demek istemiştir burada bu cümle ne anlama geliyor kafamın içinde cümleye hak veren çığlıklar kadar tam karşısında olan bir dolu fikirler birbiriyle çarpışmaya devam etti bir süre askıda ekmek gibi askıda düşüncelerim vardır benimde aralarındaki fark dönüp dolaşıp askıdaki düşünceyi benim kurcalamamdır. Sizlere çok teşekkür ediyorum farklı bakış açılarıyla beni zenginleştirdiniz vakit ayırıp yorumladınız... Ben de şu şekilde yorumladım: kara sevda nedir diye ele aldım önce. İnsanın tutkuyla sevdiği ama kavuşmasının mümkün olmadığı durumlarda ortaya çıkan duygu yoğunluğudur. Kavuşması imkansızdır. Hoşgörü de kibrin asla kavuşamayacağı elzem bir tutumdur. Zira ikisi aynı kefede bulunmaz hoşgörünün olduğu yerde kibir, kibrin bulunduğu yerde hoşgörü katiyen barınmaz. 'Kara sevda' tabirini yazarın mecazi anlamda bir araya gelimelerinin imkansızlığını vurgulamak açısından kullandığına hükmettim. Nacizane çıkarımım budur. Günün en faideli muhabbeti olarak gönlümün baş köşesine kaydediyorum. Allah hepinizden razı olsun. Sevgiyle kalın...
Eylül Türk okurunun profil resmi
Rabbim sizden de razı olsun Fatma Hanım.Ne çok isterim, her alıntıyı, her iletiyi böyle derinlemesine düşünelim, irdeleyelim...
5 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
Böyle düşünüldüğünde; - Sezsiz kalmak - Anlayış göstermek - Mütevazilik - Alttan alma gibi güzel erdemleride kibir olarak telakki etmek lazımdır ki (niyete bağlıdır) buda pek mümkün değildir. Şöyle ki; Aslında hoşgörünün yokluğu bir kibirdir. Çünkü, Hoşgörü anlayışın kabul halidir ki bu nokta da saygıdan ayrılır. Bu açıdan bakıldığın da Hoşgörü saygı gibi sınırsız değildir. Ve kibir de kabulden değil, kabulsüzlükten (yani hoşgörüsüzlükten) doğar. Peki her hoşgörüsüzlük kibir midir? Hayır değildir. Çünkü; KİBİR KİŞİNİN NEFSİNİ MÜDAFASIDIR, HAKKI HAKİKATI DEĞİL. Ve asıl kibir ALLAHA KARŞI GÖSTERİLEN HOŞGÖRÜSÜZLÜKTÜR. Ve; Kibre karşı kibir sadakadır. (Hadis-i Şerif)
Eylül Türk okurunun profil resmi
Kıymetli katkınız için teşekkür ederim.
6 sonraki yanıtı göster
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Bu cümleyi yorumlar mısınız rica etsem benim için önemli...
Eylül Türk okurunun profil resmi
Fatma Hanım, bu cümlenin diğer çevirisi şöyle; "Hoşgörü, kibirden hastalanmış bir sevgidir." Bu çeviri çok daha net sanıyorum. Benim bu cümleden anladığım; Hoşgörü, karşımızda ki kişinin bize doğru gelmeyen ahvaline saygıyla sabır göstermek, bir bakıma tahammül etmektir.Bu da kalbimizde ki sevginin bizim(kendi) düşüncemizle perdelenmiş ve yara almış formudur.Oysa aradan kendi kuvvetli haklılık melekemizi yâni yargılarımızı çıkarırsak sıhhatli bir sevgi ile, gölgelenmemiş bir kalbi yakınlıkla bakabiliriz olup bitenlere... Özetle Cibran şunu haykırıyor; Hoşgörmeyin, bırakın kusur hepimizin olsun, siz sadece sevin! :)Araya kendinizi, benliğinizi koymadan sevin... Umarım doğru anlamışımdır :) Muhabbetle...
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
Fakat şunu da (olayın farklı bir boyutu olarak) belirtmem gerekiyor ki; Allaha rağmen hoşgörü için bu söz sonuna kadar haktır. Çünkü; Bu durumda, Allah (cc)'ı değil, nefsimizi ilah edinmiş oluruz ki, buda en büyük kibirdir. (Hemde şeytanı kovduran kibir) Bu açıdan Halil CİBRAN a kesinlikle katılıyorum. Sınırsız hoşgörü diyen fasıklara güzel bir ders olması ümidiyle... Saygılar...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.